Sporun gülen yüzleri

Sporun gülen yüzleri

Menderes Spor Salonu’nda il spor merkezlerinin açılış törenini izlerken, bir andan yıllar öncesine gittim...

Çocukluk ve gençlik yıllarımızda sporla haşır-neşirdik...

O yıllarda bu kadar imkan yoktu...

İmkanların “Kıt” olduğu yıllarda spor yapmaya çalıştık...

Salonda bulunan gençlerin ve çocukların yüzündeki gülümsemeleri görünce ne kadar mutlu olduklarını gözlemledim...

Öyle ya, neden mutlu olmasınlar ki?..

Neden yüzleri gülmesin ki?..

Spor yapıyorlar ve her türlü kötülükten ve kötü alışkanlıktan uzak duruyorlar...

Üstelik spor yapınca bedende sağlıklı oluyor...

Spor yapınca, insanları birbirine karşı saygısı ve sevgisi daha çok oluyor...

Bizim spor yaptığımız yıllarda böyleydi...

Spor yaptığımız yıllarda arkadaşlarımızla sıkı bir dostluğumuz vardı...

O yıllarda tanıdığım bir arkadaşımı protokolde Vali Yardımcısı Şükrü Çakır’ın yanında görünce yine yıllar öncesine yolculuk yaptım...

Protokoldeki arkadaşım Gençlik Hizmetleri Şube Müdürü Halit Yılmazel’di...

İyi bir judocuydu...

Türkiye Şampiyonlukları vardı.. Şimdi yeni şampiyonlar yetiştiriyor...

Salonda sadece sporcuların yüzleri gülmüyordu...

Vali Yardımcısı Şükrü Çakır ve Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü Abdulkadir Ataşbak, gülen yüzüyle adeta ışık saçıyordu...

Eskiden bürokratlara baktığımızda “Ciddi ve asık” yüzler görürdük...

Şimdi öyle mi?..

Sayın Ataşbak, gülen yüzü ve icraatlarıyla antrenör ve sporculara adeta güven veriyor...

Ataşbak, konuşmasında şu anda 16 bin kişinin spor yapmak için başvuruda bulunduğunu söyledi ve hedef koydu. Ataşbak’ın hedefi 50 bin kişiye spor yaptırmak...

Ataşbak’un bu gülen yüzüyle koyduğu hedef olan 50 bini geçeceğini umuyorum...

Menderes Spor Salonu’ndaki gösteriler de harikaydı. Gösterilerde, izleyicilerin adeta nefesleri kesildi. Aslında bu gösteriler spora başlamak isteyenlere adeta doping etkisi yapıyor...

Bu gösterileri izleyen veliler, çocuklarının onlar gibi iyi birer sporcu olmalarını istiyorlar...

Noktalayacak olursak...

Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur...”

 

Hüseyin SUNGUR

30.06.2015 08:33:59

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI