Su Borcuna 3 ay ceza
Manşet Haber 9.05.2013 14:16:17 0

Su Borcuna 3 ay ceza

Su Borcuna 3 ay ceza

sucezasi_doktorAdana'da diş doktoru Saim K., işlerinin kötü gitmesi nedeniyle 1.900 lira su borcunu ödeyemeyince su aboneliği üzerine olan 52 yaşındaki eşi Menşure K.'ya 3 ay ceza verildi. Gözaltına alınan Menşure K., 'Devlet herkesin dişini ücretsiz yaptığı için artık biz iş yapamaz olduk. O yüzden su parasını ödeyemedik' dedi.
Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, ‘hırsızlık, gasp, adam yaralama gibi' suçlardan aranan ya da cezası kesinleşmiş şahısların yakalanması amacıyla şafak vakti operasyon düzenledi. Aralarında kar maskeli özel harekât polislerin de bulunduğu 180 polisle 24 ayrı adrese eş zamanlı baskın yapıldı. 2'si kadın 14 kişi yakalandı.
DİŞ DOKTURUNUN EŞİ ÇIKTI
1.900 lira su borcunu ödeme vaadinde bulunmadığı iddiasıyla hakkında 3 ay hapis cezası verilen Menşure K.'nin diş doktoru Saim K.'nin eşi olduğu ortaya çıktı. Su aboneliği üzerine olduğu için verilen ceza üzerine hakkında yakalama kararı çıktığını söyleyen Menşure K., eşinin iş yapmaması nedeniyle su borcunu dahi ödeyecek güçlerinin bulunmadığını belirterek, 'Devlet herkesin dişini ücretsiz yaptığı için artık biz iş yapamaz olduk. Eşim para kazanamadığından 1.900 lira su parasını dahi ödeyemedik. Bana 3 ay hapis cezası çıktı. O yüzden gözaltına alındım' dedi.
10 GÜN SÜRE VERİLDİ
Adliyeye sevk edilen Menşure K., mahkemede borcunu ödeyeceğini söyleyince 10 gün süre verilip serbest bırakıldı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°