ŞÜKUFE HANIM TEYZE
Manşet Haber 26.05.2021 01:31:20 0

ŞÜKUFE HANIM TEYZE

ŞÜKUFE HANIM TEYZE

Allah selamet versin, Şukufe hanım teyze çok kalender bir hanımefendi. Görmüş geçirmiş, şahsına münhasır bir insan. Kendi deyimiyle “siz giderken ben dönüyordum” diye sık sık hatırlatması da hiç boşuna değil. Gerçek anlamıyla gidenle gitmeyen, aksine dönenlerden. Yani onun kitabı tersten okunur. İmkânsız iletişimlerin başrol oyuncusudur. İşin Türkçesi şudur; herhangi bir konuda onunla tartışmak güçlü bir irade ve çelik gibi sağlam yürek ister. Böyle ileri geri fikir beyan etmek gafletine düşerseniz çok dikkatli olmak zorundasınız. Çünkü o söylemek istediklerinizin aksine, söylemedikleriniz üzerinde durur. Yani öyle düz bir iletişim olmaz onunla. Ayrıca ister kanıta dayalı olsun isterse olmasın, söylediğinizin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Sizin siyah dediğinize yeşil, turuncu dediğinize de mavi diyecek kadar ön görüye sahiptir. Açıkça bir insanın siyaha beyaz demesi tanımlanmış bir zıtlık olsa da, Şukufe hanım teyze de henüz tanımlanamayan olgular yaşamaktayız. Tabi’i ki bu sorunu memleket meselesi haline getirmenin de bir anlamı yok. Sadece her iletişimden sonra şöyle uzun süreli bir tatil gereksinimi doğuyor. Şukufe Hanım teyze ile iletişim imtihanımız uzun zamandır devam ediyor tek taraflı. Onun karşısında aslı astarı olmayan mevzuları açmak ne haddimize…

Konuları kendisi açar, yorumlar ve sonuçlandırır. Hatta herhangi bir şekilde konuştuklarınızın doğruluk payını teyit etmek için sizin taraf etrafınızdan bilgi toplar ve düşüncelerinizi bilimsel bir şekilde hiç acımadan çürütür. Ha bu arada güçlü bir istihbaratla çalışır. Öyle, yok İngiliz istihbaratıymış, yok Rus istihbaratıymış, hepsi hikâye…

İlk zamanlar bu tek taraflı sağırlar diyalogu depresyona soksa da zamanla savunma mekanizmaları geliştirdim. Yani artık takmıyorum desem yalan olmaz. Aslında artık işin kolayına kaçıyorum. Sizin yerinize konuşan, düşünen karar veren biri varken, insan daha ne ister ki… Her defasında Amerika’yı yeniden keşfetmenin anlamı yok. Şukufe Hanım teyzeyi böyle tek parça kabul etmek gerekir. Tabi’i ki asıl amacım Şukufe Hanım teyze de ki bu güven ve güvensizlik sorununu çözmek değil. Zaten ne bilgim ne de bulgularım çözmeye yetmez. Önemli olan bu zorlu iletişim sürecini iradeyi sağlam tutup başarıyla atlatmak.

Ha bu arada Şukufe Hanım teyze, iyi bir eş, muhteşem bir anne, büyük anne, eşi benzeri olmayan bir komşu… Yemez yedirir, giymez giydirir. Hem can hem de canandır Şukufe Hanım teyze işte. Düşüncelerinizi satırla doğradığını insana bir çırpıda unutturur dostane davranışlarıyla. İnsanı hem öldürür hem de kaldırır. Hiç kimse ne onun insanlığının ne de sözünün önüne geçemez. Onu eşsiz yapan bu güçlü karakteri, baskın kişiliği… Her ne kadar Şukufe Hanım teyze ilk karşılaşanlarda soğuk duş etkisi yapıyor olsa da ben onu olduğu gibi kabul etmeyi başaranlardanım. Bu da “benim yaşam sınavım” diyerek kendimi teselli ediyorum. Ayrıca hayatınızda (yani peşinizde) bir Şukufe Hanım teyze varsa sürekli yeni bir dil öğreniyorsunuz demektir. En zor alfabeyi, mesela Çinceyi rahatlıkla okuyabilir ve yazabilirsiniz hiç zorlanmadan.

Kendisi ayrıca çok bakımlı ve modern bir kadındır. İster cenaze ister düğün olsun ayırt etmeden mutlaka kuaföre uğrar saçına fön çektirir öyle yola koyulur. Bu onun medeni anlayışından kaynaklanmaktadır. En başta da söylediğim gibi sıra dışı bir insan. Mezara başını siyah örtüyle öyle yarım yamalak kapatmak yerine beyazlar içinde ve bakımlı gidilebilecek tek insan. Tüm ezberleri bozan bir tarih gibi Şukufe Hanım teyzeyi farklı bir açıdan okumak hem ruh sağlığınızı hem de beden sağlığınızı olumlu açıdan etkileyecektir. Şukufe Hanım teyzenin kara sularında dolaşmak öyle her yiğidin harcı değil. Okyanusun buz gibi sularında yönünü kaybetmeye benzer…

İlahi Şukufe Hanım teyze, ne çok anılarımız var seninle…

Şukufe Hanım teyze, sizinle ilgili bilgiyi sizin dışınızdaki kaynaklardan elde etmek gereksinimi duyar. Bu meseleyi çözmek benim de yıllarımı aldı hani. Artık bu konuda ben de Şukufe Hanım teyzeyi doğru okumayı öğrendim acı deneyimler sonucu… Kendisi kuaförlerin en sağlam istihbarat kaynağı olduğunu çok iyi bildiğinden, sürekli kuaförümü değiştirmem konusunda baskı yapıp kendi kuaförüne beni yönlendirmesi boşuna değilmiş. Çok zaman sonra öğrendim. Bu bilgiler ne işine yarayacak diye düşünürseniz yanılıyorsunuz. Çünkü o kiminle dans ettiğini bilerek hareket etmek zorunda. Bildiğimiz üzere kuaförler insanların hayatında önemli yer tutar. Ailenizle yakınlarınızla paylaşmadığınız o kadar sırlarınızı rahatlıkla paylaşırsınız ki… Mutluluğunuz mutsuzluğunuz o sırlı aynalarda gizlidir hep… Aileden ötedir kuaförler her zaman benim için.

Sonra bir gün, Şukufe Hanım teyze kendi kuaförüne gitmediğim için, benim kuaförüme geldi… Benden sonra gitti mi bir daha bilemiyorum.

Bu arada evine temizliğe gelen bayanı da bana gönderdi… Bunun yorumunu size bırakıyorum.

Şukufe Hanım teyze bir gün beni aradı, ortak bir tanıdığımızın beni bulunduğum semtin caddesinde gördüğünü iletmiş ona. Yaşadığım bir semtin caddesinde yürümenin ne sakıncası var diyebilirsiniz ama işin içinde Şukufe Hanım teyze olunca konu sarpa sarıyor. “O ben değilim” diye kendimi savunduysam da nafile… Hem kendimi aklamak adına, belki de zayıf bir noktama denk geldi bilemiyorum… Beni ayrıntılı bir şekilde tarif etmesini istedim tanığından; 1-Söylediği tarih ve saatte şehir dışındaydım. 2-Tarif ettiği tiple uzaktan yakından bir benzerliğim yoktu. 3-Benim saçlarım kısa, onunki uzun, üstelik saç rengimiz, boyumuz, kilomuz giyinme tarzımız tamamen farklıydı. Onun fikrini çürütmekle uğraşmak yerine uzayda yeni bir hayat için yeni bir gezegen keşfetmek daha kolay olurdu. Kabullendim çaresizce… Çünkü Şukufe Hanım teyzenin istihbaratına gölge düşürmek mümkün değil. Kendisi olanla değil olmayanla ilgilendiğini bir kez daha kanıtladı. Benim orada olup olmamamın bir değeri yok sonuçta.

 

Şukufe Hanım teyzenin bir başka yönü de sosyal oluşu. Malum pandemi… Evde kal, sağlıklı kal… Beraber yenelim… Şukufe Hanım teyze bu cümlelerden, “beraber yenelim noktasının üzerinde takılı durur haliyle. Kendisini tanıdığımdan bu yana bu sosyalleşme konusunda da zıtlığımızı biliyordum. Eş, dost, arkadaş, gün toplantıları, geziler… Tam da bana uymayan ve herkesin sosyalleşme olarak tanımladığı buluşmalar. Son yaptığım bir telefon görüşmemize, komşunla görüş, ya sen onu kahveye çağır ya sen ona git, akrabalarını ziyaret et. Akrabaların da sana gelsin. Hatta 65 yaş üstü olanlar izinli oldukları 3 saatlik zaman diliminde otobüse binsin gelsinler… Yani gerçek manada dilim tutuldu. Şukufe Hanım teyzenin bu gezegene ait olup olmadığını henüz çözmüş değilim ama her defasında şaşkınlığım katlanıyor. Oğul anneye gidemiyor, torun dedeye, insanlar işine gücüne gidemiyor. Ayrıca ben böyle bir talepte bulunmadım da diyemiyorsun… Çünkü sağırlar diyalogu söz konusu…

Çareler tükenmez Şukufe Hanım teyzede, ona kalsa bir arkadaş toplantısında bitirir pandemiyi. Virüsün ölümcül darbesinden ziyade insanların bir araya gelemediklerinden dolayı bozulan psikolojileriyle ilgileniyor…

Kim durdurabilir Şukufe Hanım teyzeyi? Şimdi ona maske, mesafe aile içi bulaş tüm bunları söylemenin ne faydası olabilir ki… Böyle bir dönemde yaşanan tüm durumları görmezden gelip, “yine beni tersten mi okumaya çalışıyor” diye şüphelenmiyor değilim. İlahi Şukufe Hanım teyze, sabrımı sınamakla kalmıyor beynimi yakmalara doyamıyor. Gerçi bu konular zaman aşımına uğrayınca kızgınlığım yerini acı bir gülümsemeye bırakıyor ama… Öncesi var işte…

 

Şukufe Hanım teyzeyle fikir birliğine varmak, yeni bir galaksinin doğuşuna tanıklık yapmaktan çok daha zor bir süreç. Onunla iletişimde, ya öylemi? Diyordun ki… Doğrudur gibi tamamlayıcı ve iletişimi başlatacak cümleler duymak imkânsız neredeyse…

Şukufe Hanım teyzenin bir diğer yönü de apaçık sözlü oluşu. Rahatsız olduğunuzda ve biri sizi aradığında ” yapacak bir şey var mı” diye sorar ya insana…

Şukufe Hanım teyze “biliyorsun benim yapabileceğim bir şeyim yok” der.

 

Şukufe Hanım teyzenin diğer bir özelliği, misafir perver oluşu. O muhteşem sofraları, lezzetli yemekleri beş yıldızlı restoranlara rakip olur. “Yemez yedirir, giymez giydirir” sözü işte tam da onun için söylenmiştir. Çünkü siz ona gittiğinizde, size her türlü ikramı yapar, tıka basa yedirir ama o size geldiğinde yaptığınız ikramları bir bahane yaratarak kabul etmez. Zaten emek verdiğiniz hiçbir yemeği beğenmez, o yemek programlarındaki acımasız kaynanalar gibi tüm nimetin çöplere atılmasına sebep olur. Başkasının sofrasında yemek yemenin âdeti olmadığını ayrıca bunun bir görgüsüzlük olduğunu söyler size yaptığı tüm ikramlardan sonra. Bir yemek davetine gideceği zaman tok karına gittiğini bunun da aileden aldığı terbiye sonucu olduğunu belirtir. İlahi Şukufe Hanım teyze ne çok acı tatlı anılarımız var seninle…

 

Şukufe Hanım teyzenin en baş özelliklerinden birincisi şüpheci oluşu… Bu yüzden onunla telefonla konuşurken, evi her türlü sesten arındırmak gerekiyor. Adeta evi stüdyoya çevirmek zorundasınız. 40 derece sıcakta kapılar pencereler kapatılır. Bazen telefona gelen mesaj sesinden bile şüpheye kapıldığı olur. Başka odadan gelen bir televizyon sesi şüphelerine şüphe katar. Duyduğu sesin televizyon olduğunu ona kanıtlamak deveye hendek atlatmaktan daha zor. O yüzden bu kadar sıkı güvenlik önlemleri gerekiyor. Tüm güvenlik önlemleri gözden geçirildikten sonra telefona cevap vermek gerekiyor. Telefonla konuştuktan sonra tehlikenin hala devam ettiğini varsayarsak, onlarca kez telefonu kapattığınızdan emin olmak zorundasınız. Çünkü hemen televizyonu açıp, normallerinize dönüp yaşama kaldığı yerden devam etmek zaman gerektirir. Eğer kaşınızdaki Şukufe Hanım teyzeyse önce kendi güvenliğiniz söz konusu. Görünmeyen kaza, görmediğin ve önlem almadığın kazadır.

Şukufe Hanım teyzenin en önemli silahı işte elindeki telefonudur. Her konuda olduğu gibi bu konuda da sıkı prensipleri hep karşı taraf içindir. Telefon çaldığında kaçıncı saniyede açtığınız, ya da açamadığınız, etraftaki sesler, bulunduğunuz konum çok önemli. Tüm bu veriler aleyhinize tanıklık eder. Yok, marketteyim… Dışarıdayım… aaa duymadım gibi kaçamak cevaplar yeterli değil. İşte tüm bu endişelerle hata yapma payınız da artıyor doğal olarak. Yaşadığı güven ya da güvensizlik probleminden dolayı, karşısındaki potansiyel yalancıdır. İşte onun görevi bu durumu mutlaka açığa çıkararak kendini haklı kılmaktır.

Eğer siz Şukufe Hanım teyzeyi kendi iradenizle ararsanız, telefonun çalışından şak diye anlar sizin onu hangi maksatla aradığınızı… Hani sizin hal ve tavırlarınızdan uzun mesafeye mi yoksa kısa mesafeye mi gideceğinizi pat diye anlayan o ünlü İstanbul taksicileri bile konuda onun eline su dökemez. O sizi görmeden, duymadan, niyetinizi hemen çözer.

Sonuçta herkes giderken o dönmüştür.

 

Şukufe Hanım teyze anlatılmaz böyle yudum yudum yaşanır.

Kendisi çok sıkı bir araştırmacı olduğundan, benim facebook arkadaş listemi mercek altına alarak; her defasında aynı soruyu sorduğunu unutup, Bu kim? Bu kim? Bu kim… gibi sorgulamalarla ikimizin de yüreğini tüketmemek adına, arkadaş listemden üzülerek çıkarmak zorunda kaldım. Ayrıca bu unutkanlığının bir vitamin eksikliğinden mi demans belirtisi mi yoksa klasik şaşırtma tekniğinde mi kaynaklandığını da henüz çözmüş değilim. Doğru teşhisin doğru tedaviyle sonuçlanacağını hepimiz biliyoruz ama Şukufe Hanım teyzenin sır dolu bilinçaltına ulaşmanın mümkün olmadığını da çok iyi biliyorum.

 

Şukufe Hanım teyzenin iş konusunda da eli kolu uzundur. Eğer bir görüşmeye gideceğinizi boş bulunup ta söylerseniz sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız. Ayrıca üzerinize öyle çip yerleştirmesine de gerek olmadığı gibi, iş görüşmesinin olumlu ya da olumsuz geçeceğini, ne şekilde sonlanacağını siz daha adımınızı atmadan öğrenir. İşte Şukufe Hanım teyzenin ne zaman, nerde, nasıl yaşamınıza çarpacağını bilmek mümkün değil.

 

Hani insanlar pandemi yasaklarını deliyorlar da ben bir Şukufe Hanım teyzenin katı kurallarını geçemiyorum. Türkçe dilbilgim, Şukufe hanım teyzeleri ikna etmeye asla yetmez ve yetmeyecek. İşte toplumumuzun en özel örneklerinden bir karakter, Şukufe Hanım teyze… Bu anlatmak istediğim, en nezih olanı… Tölere edilemeyen daha nice kategoride olanları var… Bu karakterleri sindirerek yaşamak zorunda mıyız acaba? Bilerek ya da bilmeyerek gökyüzünden yağan bir meteor gibi İnsanın yaşamına zorla çarpan Şukufe Hanım teyzelerle sosyal mesafe dışında; kişisel ve ara mesafeyi de korumak zorunlu…

Toplumumuzun kökenindeki ben merkezli, tek yönlü, baskıcı, şüpheci, dayatmacı iletişim her birey düzeyinde çeşitli arıza ve kazalara yol açmaktadır. İnsanlar bu türlerden ya kendini korumaya alıp uzaklaşacak ya da kırgınlık, kızgınlık ve çatışmalara yol açacaktır. Dayatmacı iletişimin başrolündekiler hiçbir zaman hatalarını anlamayacaklardır çünkü dinlemekten yoksun olanlardır bunlar. Her türlü Diyalog’tan uzak kapalı toplumların seçtiği yöntem ne yazık ki monologdur. Kendilerini birbirine ifade edemeyen toplumların zemin oluştuğunda kesinlikle şiddete eğilimi artacaktır. Kadına şiddetin, trafikte insanın insana şiddetin, hayvana şiddetin kökeninde yatan iletişimsizlik…

Medeniyetin günümüzde evrensel 4 ölçütü var: A- Kadına saygı B- Trafikte insanın insana gösterdiği saygı C- Hayvanlara saygı D- Yaşam hakkına saygı E-…

  1. e) hiçbiri denildiğini duyar gibiyim ne yazık ki… İşte her şey, diyalogla yani birbirini konuşup anlamakla başlar saygı ve sevgiyle sürer… Şu koca evrende her bir canlının yaşam hakkına sahip olduğunu ve saygı duyulması gerektiğini, insanların birbirinin kişisel mesafelerini, mahremiyetini ihlal etmemelerini tüm kalbimle diliyorum…


 

 

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

24.9° / 14.2°