Covid 19’un ne zaman biteceği konusunda öngörüde bulunanların “asıl” üzerinde durdukları konu “aşı”!
Yoksulundan varsıl ülkelerine değin “aşılama” ne denli çabuk gerçekleşirse, ne denli hep birlikte sürü bağışıklığına ulaşılabilirse, o denli uzak/ yakın denebilecek!
Mehmet Ceyhan’da “bugün küresel aşı şirketlerinin pazar kavgası var, tüm firmalar daha çok satış yapmak peşinde” benzeri sözler kullandı!
Şu an dünyanın gözü/ kulağı Hindistan’da…
Bir yandan yoğun nüfusu,
Bir yandan istenen “aşılamanın” yapılamaması,
Bir yandan ülkede “aşı sektörünün” etkin biçimde üretim yapması…
İlaç sektörü için “nüfus yoğunluğu” önem taşıyor!
Korku yaymak için de, “aşıyı” kurtarıcı olarak bilmek de…
***
Birkaç ay önce Bill Gates yaptığı açıklamasında, önce varsıl ülkelerin covid 19’dan kurtulacağını, ardından da yoksul ülkelerin kurtulması için varsılların yardım etmesi gerektiğini söylemişti!
Kurtulmak, derken öyle bekleyerek/ yan yatarak/ hiçbir şey yapmadan değil; ulusal ilaç firmalarının “ivedi biçimde” oluşturdukları “aşıları” kullanarak!
Şu ana dek “denek/ faz” süreçlerinin nasıl işlediği, “deneklerin” nasıl oluşturulduğu belirsizliğini koruyor!
Varsıl ülkelerin varoşu olarak belirtilen çalışan/ emekçi katmanları “aşılama” olacak, varsılları yalılarında/ adalarında kendilerini koruyacak, sonra da oluşan sürü bağışıklığıyla “salgından” kurtulacak!
Yoksul ülkeler…
Yaşamları bataklıkta, sivrisinekler arasında, he an bir hastalıkla karşılaşmamaları için hiçbir neden yok!
Sabah kalkıp, akşam yatmayı “yaşam” diye öğrenmişler!
Doydukları, sevindikleri, dinlendikleri, insan oldukları belirsiz!
Varsıl ülkelerin atıklarıyla beslenmeye/ doymaya çalışırken, bir de aynı ülkelerin “atık aşılarını” kullanarak yaşama kavuşacaklar!
Gates’in, küresel ısınmanın etkilerini azaltmak için dedikleri düşündürücü…
“Stratosfere kalsiyum karbonat tozu dökerek güneş ışınlarını engelleyecek, yapay bir bulutu dünyanın üzerine yerleştirecek…”
Termik santrallerle, fosil yakacak hırsıyla yalnız dünyanın değil, gezegenin dengesini bozup, şimdi de güneş yoksunu yapmak…
Yeni salgınlara çağrı, aşı şirketlerine “yeni” kazanç gibi…
***
Biz de “tam kapanma” denilerek gerçekleşen uygulama ayın ortasında bitecek!
Sonucun, daha ayın başında “biliniyor” olmasından kuşkusu olan var mı bilmiyorum!
“Komplocu” demeyin!
Haberi okumayanlar için yinelemek istiyorum, şöyle:
“15 Mayıs 2021 tarihinden itibaren Hong Kong, Çin, Tayvan, Vietnam, Avustralya, Yeni Zelanda, Singapur, Tayland, Güney Kore, İsrail, Japonya, Birleşik Krallık, Letonya, Lüksemburg, Ukrayna ile Estonya'dan Türkiye'ye gelen kişilerin Türkiye'ye girişlerinde PCR testi istenmeyecektir!'
Bu ülkenin insanı sokağa çıkarken, çocuğu marketin kapısında “maskesiz/ zamansız” bekliyor diye ceza yağmuruna tutulurken, bu ülkenin topraklarında “bir dirhem” hakları olmayanların “test yaptırmadan” rahatça/ sorgusuz içeri alınmasının “mutlaka” bir açıklaması vardır!
Bana “turizmi geliştirmek için” demeyin; orası karanlık bir nokta!
Bu ülkenin yurttaşının gönlünce ayak basamadığı, yılın üç günü basacak olsa yıl boyunca zorluğunu yaşadığı, üç-beş işbirlikçinin kazancıyla sınandığı geliyor aklıma…
Kendi açıklamalarına göre; günlük birbuçuk milyona aşı yapacaklar, topluma sürü bağışıklığı kazandıracaklar, turizm sezonunu açacaklar; öyle mi?
“Orada bir kent var uzakta,
Gitmesek de görmesek de bizim” olmuyor işte!
PCR testi istenmeyecek olan ülkeler için tarih onbeş mayıs denirken, “tam kapanma” adı verilen sürecin tarihini anımsayın, bir de dillerden düşürmedikleri “aşılamada” yaşananları…
Garip gelmiyor mu?
***
Çin’in Wuhan kentinden, tüm yaşanmışlıkları ters/ yüz eden covid 19 haberleri ilk duymaya başlanılan günlerde, bunun “salgın” olabileceğini öngören BioNTech’in kurucusu Uğur Şahin, daha ikinimyirminin ocak ayında “aşı” çakışmalarına başladığını söylemişti!
Daha önce de kuş gribi, domuz gribi, sars gibileri ile insanlar sınanmış, ancak “hiç biri” için “salgın” denilmemişti! Ancak covid 19 başka olmalıydı! Ülkemizde binlerce tavuk çiftliği, çiftlikte bulunan milyonlarca canlı hayvanın başına neler geldiğini anımsayın; korkunç değil miydi? Ancak Wuhan’daki başka!
“Salgın” öngörüsünü “aşıyla” taçlandıran Şahin, covid 19’un ne zaman biteceği konusunda “dünya üzerinde sürü bağışıklığı kazanıldığı sürece salgın sona erecektir. 2022 yılının ortalarına doğru Hindistan gibi yoğun nüfusun olduğu bölgelerde bile yüksek aşılama oranına ulaşılacaktır” diyor!
Şunu da sözlerine ekliyor:
“Gelecek 12 ay içerisinde gelişmiş, gelişmekte olan/ az gelişmiş ülkelerde aşılama oranının artmasıyla birlikte sürü bağışıklığına ulaşılabileceğini düşünüyorum.”
“Aşı” pazarı; istenilen çoklukta “aşıyı” üretip, insanların yarısından çoğuna “aşılamayı” yapıp, pazar payını almadıkça covid 19 bitmeyecek!
Bunlar büyük patronlar; Uluslararası Para Fonu, Avrupa Birliği, Dünya Sağlık Örgütü…
Ne denli çok aşı, ne denli çok aşılama, o denli çabuk normalleşme; istenen bu!
