TABİP ODASI YÖNETİMİNDE GÖREV DAĞILIMI
Manşet Haber 26.07.2020 14:02:23 0

TABİP ODASI YÖNETİMİNDE GÖREV DAĞILIMI

TABİP ODASI YÖNETİMİNDE GÖREV DAĞILIMI






Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyeleri görev dağılımı yaptı. Başkan Uzman Dr. Selahattin Menteş, “Artan pandemi sürecinde rehavete kapılmak yok.” İfadeleri ile de uyardı









Mazbatalarını alan Adana Tabip Odası’nın yeni yönetimi ilk toplantısını yaptı. Yönetim Kurulu Başkanlığına Uzm. Dr. Selahattin Menteş, Genel Sekreter Dr. Ahmet Suntur, Sayman Üye Dr. Figen Sunay Demir Kardeş, Veznedar Üye Dr. Sedat Gül oldu. Dr. Mehmet Reyhan, Dr. Nalan Kükürt ve Dr. Figen Doğan Güneş de yönetim kurulu üyesi olarak görev yapacak





Tabip Odası (ATO) Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, Koronavirüs (Covid-19) günlerinde sağlık çalışanlarının görevlerini özveriyle yaptığını ve yapmaya devam ettiğini belirterek, “Hastalarını kurtarma çabaları nedeniyle virüs kapan, vefat eden meslektaşlarımız oldu. Yaşamını yitiren meslektaşlarıma rahmet diliyorum. Ülkemizin birçok ilinde Covid-19 vaka sayılarında inişler çıkışlar yaşanmaktadır. Aylar sonra ilimiz Adana’da vaka sayılarında Sağlık Bakanı’nın da açıkladığı gibi artışlar olmuştur. Sağlık çalışanları canları pahasına oluşturduğu iyi tablo gittikçe bozulmaya başlamıştır. Ben buradan tüm hekim ve sağlık çalışanları ile tüm vatandaşlarımızı uyarıyorum ‘lütfen rehavete kapılmayın, korunma tedbirlerine uyun, diyorum.” dedi.





“BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ”





Odaların yok edilmeye çalışıldığı bu dönemde odalarına sahip çıkacaklarını da ifade eden Başkan Uzm. Dr. Menteş, “Hekim ve sağlık camiasını yakından tanıyorum. Odamızın daha başarılı olması ve hekim haklarının mücadelesi için yönetimdeki arkadaşlarım ile canla başla çalışacağız. Ekip olarak sosyal, kültürel ve eğitim çalışmalarına büyük önem vereceğiz. Çalışmalarımızı tüm hekim arkadaşlarımızla birlikte yapacak, birlikte başardık diyeceğiz.” diye konuştu.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°