Taraftar inanmış ya futbolcular?..

Taraftar inanmış ya futbolcular?..

 

 

“Biz inanıyoruz, Adana Demirspor bu kolay zafere ulaşır mı?”

“Süper dediğiniz o ligi başınıza yıkmaya geleceğiz TFF.”

“Sen kümeye oynasan da yine senin maçına geleceğiz..”

“İyi gün taraftarı maçı TRT’de izler...”

“Bizim için ve emekçi işçiler için, çocuklar için, inanın çocuklar...”

“Haydi söyle her maçına gelmedik mi?..”

“Haydi söyle uğruna can vermedik mi?..”

“Yüreğimiz kan ağlasa da peşindeyiz inadına...”

“Skor ne olurjsa olsun oradayız...”

“Arman için oyna, forman için oyna, o da yetmiyorsa şerefinle oyna...”

Ve daha bir çok mesajlar var sosyal medyada Adana Demirspor ile ilgili...

Bugün oynanacak olan Adana Demirspor-Antalyaspor maçı için Mavi-Lacivertli taraftar inanıyor, güveniyor...

Demirspor her ne kadar ilk maçta Antalyaspor’a 3-0 yenilse de, vefakar, cefakar taraftar takımına sonuna kadar destek veriyor...

Taraftar inanıyor, güveniyor...

Acaba futbolcular kendilerine inanıp güveniyor mu?..

Asıl merak edilen konu budur...

Geçmiş yıllarda kendilerine inanan, güvenen oyuncuları izledik, nasıl maçı çevirdiklerine şahit olduk...

Acaba bugün de böyle bir mucizeye şahitlik edebilecek miyiz?..

Adana Demirspor’un taraftarları bugün oynanacak Antalya maçı için biletlerini aldı, büyük bir sabırsızlıkla maçın başlamasını bekliyor...

Eğer Adana Demirspor, bugünkü maçtan başarıyla ayrılıp finale adını yazdırırsa bilesiniz ki bu taraftarların isteği ve desteği ile olacaktır...

Burada futbolcuları uyarmakta fayda var diye düşünüyorum..

Bilindiği üzere TFF bu maça FIFA kokartlı hakem Ali Palabıyık’ı atadı. Adana Demirsporlu taraftarlar Ali Palabıyık’ı yakınen tanır...

Adana Demirspor-Kayserispor maçından hatırlanır Ali Palabıyık...

Ve ne hikmettir ki, Ali Palabıyık şimdiye kadar Adana Demirspor’un 6 maçında görev almış ve Mavi-Lacivertliler hep kaybetmiş...

Diyeceğim şudur ki, Ali Palabıyık hatalı kararlar verebilir..

Sertliklere müsaade etmeyebilir...

Siz siz olun akılkı futbol oynayın...

Siz hakemle oynamayın, sadece futbolunuzu oynayın...

Eğer hakemle oynarsanız maçı kafadan kaybetmiş bilin...

Sözün özü, taraftar stattaki yerini alacak ve her zaman olduğu gibi futbolcuları destekleyecek...

Sözün bittiği yerdeyiz ve son sözü futbolcular söyleyecek...

Rast gele...

 

Hüseyin SUNGUR

31.05.2015 20:50:40

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI