Tarım Müzesi Adana’ya katkı sağlayacak
GÜNCEL 18.03.2013 22:42:57 0

Tarım Müzesi Adana’ya katkı sağlayacak

Tarım Müzesi Adana’ya katkı sağlayacak

Adana'nın köklü ailelerinden Özkan ailesinin kızları, Adana Çiftçiler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Sinem Özkan Başlamışlı; 5 Ocak Gazetesi’nden Uğur Gözel’e , tarım müzesinin Adana kültürüne katkı sağlayacağını, tarım müzesinin fikrinin aslında Adana kamuoyu olduğunu belirtti

ugur_baslamisliSinem Özkan Başlamışlı kimdir?

Adanalıyım, ziraat ile uğraşıyorum. Karataş yolu üzerindeki işletmemizde babam Fırat Özkan ile birlikte çalışmaktayım. Tarımın sosyal yönünde yer alıyorum. Adana Çiftçiler Birliği Yönetim Kurulu üyesiyim. Adana ve Türkiye tarımı için diğer yönetim kurulu arkadaşlarım ile birlikte mücadele ediyoruz.

Adana tarımı hakkında ne düşünüyorsunuz?

ADANA TARIMIN BAŞKENTİDİR

Örneğin 70 meyve türünün yetiştirildiği bölgemiz yıllardan beri ön planda olmuştur. Pamuk cenneti diye adlandırılan kentimizin bu konuda eksikliği vardı. Bu eksiklik doğrultusunda farklı kurumlar birer amaç edindiler. Ama imkânları el vermedi. Çünkü müze yapmak görüldüğü gibi kolay değildir. Devlet bir yer tahsis eder ancak bu yerin doldurulması gerekmektedir.

Geçtiğimiz günlerde protokol imzalandı. Görüşleriniz nelerdir?

GÖNÜLLERDEN GEÇİYORDU

Müze için geçmişten günümüze farklı STK'lar, kurumlar ve Adana Çiftçiler Birliği başta olmak üzere kurulmuş birçok derneğin gönlünden tarım müzesi kurmak geçiyordu. Bu istekler doğrultusunda Adana Çiftçiler Birliği, Adana Güç Birliği Vakfı, Çukurova Üniversitesi, Adana Ticaret Borsası ve Adana'nın bilinen köklü tarım ailesi üyesi Özler Tarım A.Ş olarak Ali beyin önderliğinde bir çalışma başlatıldı.

Envanterlerimiz neler olabilir?

TARIM İLE İLGİLİ HERŞEY

Tarım müzesi için devlet yer tahsis edene kadar envanter oluşturmak istedik. Adana'daki tarihi belli başlı büyük işletmeler bünyesinde olan tarım aletlerini bir arada topladık. Tarım denilince aklımıza traktör gelebilir ama sadece traktör değil, geçmişte kullanılan el aleti olabilir, afiş, ilaç kutusu gibi tarımı ilgilendiren her türlü araç ve gereçler olabilir.

Envanter durumunuz nedir?

SAYILARI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR

Ali Özler tarım müzesi kurma iteği üzerine Özler Tarım bünyesinde geçmişte kullanılan tarım aletlerini bir hangarda muhafaza ediyormuş. Bu envanterler ile birlikte toplam 25 envanter toplandı ve gün geçtikçe toplanmaya devam etmektedir. Şuan; Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Behçet Homurlu, Eski Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Gökçe, Mehmet Yenice, Rahmetli Özbek Özler, Aziz Ünlü, Eski Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan, M. Ali Bilici ve Emin Gökçe envanter bağışçılarımız arasında yer almaktadır. Protokol ile birlikte Özler Tarım A.Ş başta olmak üzere yer tahsil edilene kadar envanterler toplanmaya devam ediyor. Düzenli olarak toplantılar yapılarak envanter sayısı arttırılacak ve bu konu ile ilgili çalışmalara devam edilecek.

Bağışçıların envanter ile ilişkileri kesilecek mi?

PLAKALARI OLACAK

Müzeye katkı koymak amacıyla verilen araç ve gereçlerin mülkiyeti bağışçılarında kalmaktadır. Bağışçılar plaka sistemi ile belirtilecektir. İstedikleri zaman ise bağışladıkları envanteri geri alabilirler. İstekleri doğrultusunda bakımları yapılabilir veya yapılmayabilir.

AÇB olarak projede yer almanızın nedeni nedir?

AMACIMIZ TEŞVİK ETMEKTİR

Adana Çiftçiler Birliği olarak protokolde yer almamızın sebebi Adana'nın geçmişine bir katkıda bulunmak ve bünyemizde bulunan tarım şirketlerinin de katkı sağlamaları için teşvik etmektir.

Tarım müzesinin Adana'ya ve ziyaretçilerine katkısı ne olabilir?

KÜLTÜRÜMÜZÜ TANIYACAKLAR

Müzeyi gezen kişilerin ailesinde veya etrafında tarım ile meşgul olan kişilere teşekkür edeceklerdir. Çünkü Adana tarımının tarihini hissedecekler ve tarım de nereden nereye gelindiğini göreceklerdir. Adanalının dışında da turistlerinde gezebileceği ve bölgemiz hakkında kültürel bilgiler alabileceği bir yer olacağını ve Adana'yı tanıyacaklarını düşünmekteyim. Diğer bir katkısı da bizim torunlarımız gelecekte bu müzeyi gezerek teknolojinin geliştiğini, mekanizmaların farklılık gösterdiğini öğrenmiş olacaklar.

Bağışçı olmak isteyenler kimlere başvurabilecek?

İLETİŞİME GEÇEBİLİRLER
Adana Ticaret Borsası olarak Selahattin Yumuşak, Çukurova Üniversitesi olarak Prof. Dr. İ. Halil Elekçioğlu, Adana Güçbirliği Vakfı olarak A. Selami Güleç, Özler Tarım A.Ş olarak Songur Özler ve Adana Çiftçiler Birliği olarak benden oluşan koordinasyon kurulu oluşturulmuştur. Katkı sağlamak isteyen bağışçıların kurulda yer alan kişiler ile iletişime geçmesi yeterlidir.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°