TARIMSAL PLANLAMA YAPILMAZ VE ÇİFTÇİLER DESTEKLENMESE GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞLAR DAHA DA ARTABİLİR
Manşet Haber 21.10.2021 22:47:01 0

TARIMSAL PLANLAMA YAPILMAZ VE ÇİFTÇİLER DESTEKLENMESE GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞLAR DAHA DA ARTABİLİR

TARIMSAL PLANLAMA YAPILMAZ VE ÇİFTÇİLER DESTEKLENMESE GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞLAR DAHA DA ARTABİLİR

Son dönemlerde gıda fiyatlarındaki artış çok doğal olarak sofralarda en çok şikâyet edilen konu olmaktadır. Artışın nedeni ve kaynağı konuyu tarihsel olarak izleyen ve araştıranlar için bilinmeyen veya beklenmeyen bir durum değildir. Gıda fiyatlarında yaşanan yüksek artışın en önemli nedeni üzerim yetersizliği değil, tamamen üretim, taşıma ve lojistik maliyetlerinin çok yüksek olmasından kaynaklanmakta olduğu görülmektedir. Özelliklede petrole dayalı gübre, mazot ve taşıma girdi maliyetlerinin doların yüksek kurna bağlı olarak oluşturduğu maliyet yükselmesi. Tabii planlama ve organizasyon sorunuda eklenince gıda tedariki ve gıdaya erişim sorunu can alıcı bir şekilde yaşanmaktadır.
20 Ekim 2021 tarihinde TMMOB Mühendislik ve Mimarlık Haftası Etkinlikleri Kapsamından Adana Ziraat Mühendisleri, Gıda Mühendisleri ve Kimya Mühendisleri Odalarının birlikte düzenledikleri ekonomik, ekolojik ve Mühendislik Boyutları ile GIDA HAKKI konulu panelde konuştum. Ana başlıkları ile aşağıdaki konular ekseninde görüşlerimizi açıkladır.
Temel İhtiyaçların Başında Gıda Temini Gelmektedir
İnsanın geçmişten günümüze temel uğraşı ve kaygısı gıda temini ve sonrada güvenilir ve rahat yaşam isteği bulunmaktadır. Abraham Maslow‘un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidinin temel basamağını zorunlu fizyolojik gereksinimlerden besin ihtiyacının karşılanması yer alır. Gıdayı sağlıklı ve güvenli temin etmek temel bir insan hakkıdır ve bu hakkın temininde “insanı bütün alt kimliklerinden bağımsız düşünüp sadece insan olarak gıdasına sağlayabilmeleridir”. İnsan yaşadığı Dünyayı ve içinde bulunduğu evrende kaygılandığı gıda güvencesini tehdit eden temel faktörlerin başında;
Hızla artan dünya nüfusu,
Kullanılabilir tarım alanlarının amaç dışı kullanılması,
Artan çevre sorunları,
Temiz su kaynaklarının hızla azalması,
Hızla azalan verim düşüşü ve ürün kalitesi,
Dünya kaynaklarının dengesiz dağılımı, gibi bir çok temel yapısal sorunlar bulunmaktadır.
Günümüzde 7.8 milyar insan dünyanın gelişim farklılıkları, gelir dağılımındaki adaletsizlik gıdaya erişimi engelleyen öneli bir faktördür. Dengesiz gelişim bir bütün olarak doğayı, insanlığı ve gıda güvencesini tehdit eden temel faktörlerdir, Hızla Büyüyen nüfusun tarım üzerinde yaratığı gıda temin etme hakkı toprağın aşırı kullanılmasına yol açmakta. Diğer tarafta nüfus artışının yerleşim yerleri üzerinde yarattığı barınma sorunu tarım topraklarının amacı dışında kullanılmasına yol açmaktadır. Kentin doğal sınırlarının dışında büyümesi sonucu I. Sınıf tarım topraklarının yerleşkeye açılmakta. Tarım alanlarının amaç dışı kullanımı yaygınlaşması insanın gıda kaynakları azalmaktadır.
Çiftçiler Desteklenmese Gıda Fiyatlarındaki Artışlar Daha da Artabilir
Diğer tarafta artan yoksulluk, gelir ağlımı dengesizliği çiftçilerin pahalıya mal olan tarımsal girdilerden gübre, mazot ve kaliteli tohum alamaması küçük üreticiyi üretim yapmaktan çıkararak kentlerin varoşlarına yığarak, işsiz ve gıdaya erişmede sorun yaşar duruma getirmektedir. Üretimin üzerindeki maliyet artışların azaltılmaz veya üreticiye destek sağlanmasa kışa girerken başa sebze üretimi ve gelecek yılın buğday üretimi verimi düşüklüğü yaşanabilir. Son yılarda artan gıda fiyatlarındaki artışın nedenleri arasında gösterilen girdi maliyetlerinin ötesinde ciddi planlama sorunlarının da oluğu görülmektedir.
Tarımsal İthalat Yerine Tarımsal Alanlarının Üretime Alınması Planlanmasını Yapılması Gerekir
Türkiye’de gereksinim duyulan tarımsal ürünlerin yeterlilik sınırı altındaki ürünleri için çiftçiler ile birlikte üretim planlanmasının yapılması eksikliği çekilen ürünlere özel ekim alanları ve teşviklerin sağlanması gıda güvencesi ve dışa bağımlılığı azaltabilir.
Ciddi Bir Planlama Yapılarak Çiftçi, Tarım ve Tüketici Korunarak Gıda Güvencesi Sağlanabilir
Ülkenin ihtiyaç duyduğu temel gıda üretiminin uzun erimli olarak kamucu anlayışla planlanması gerekiyor. Üreticilerin üretimden kopmaması ve sürdürülebilir tarım yapmak için çiftçilerin gübre, mazot ve ihtiyaç kredileri desteklenmesi yanında alım garantisinin verilmesi gıda güvencesi için elzem gözüküyor. Tarladan sofraya gıda güvencesini sağlamak için araçların fiyat üzerindeki spekülatif etkilerinin kaldırılmasın, taşıma ve lojistik giderlerin azaltılması ve küçük çiftçilerin ürünlerini doğrudan halka ulaştıracak mekanizmaların oluşturması gıda güvencesinin sağlanmasına yarımcı olacaktır.
20. Ekim 2021, Adana
Prof. Dr. İbrahim Ortaş, iortas@cu.edu.tr

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°