TARSUSLU KADINLAR İLK SİNEMA DENEYİNİ:TURNA MİSALİ
Manşet Haber 11.01.2023 01:59:33 0

TARSUSLU KADINLAR İLK SİNEMA DENEYİNİ:TURNA MİSALİ

TARSUSLU KADINLAR İLK SİNEMA DENEYİNİ:TURNA MİSALİ


 
Turna Misali, Mersin'de izleyicileriyle buluşurken Mersin Büyükşehir Belediyesi ilk defa sinemaya gitme fırsatı yakalamış Tarsuslu kadınları bir araya getirerek keyifli bir heyecan yaşattı. Yönetmenliğini İffet Eren Danışman Boz, yapımcılığını Eyüp Boz'un üstlendiği film Kültür Bakanlığı ve TRT desteğiyle, Mersin Büyükşehir Belediyesi sponsorluğuyla çekildi. Turna Misali daha sonra İzmir ve İstanbul'da gösterime girecek.
Mersin'in Silifke ilçesinde çekilen Turna Misali filmi Mersin'de izleyicileriyle buluştu. Mersin Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle çekildiği il olan Mersin'de gösterimine giren filmi Tarsus'un Taşkuyu, Mahmutağa, Girne, Barboros, Bahçe ve Kırklarsırtı Mahalleleri'nden gelen ve ilk kez sinemaya gelen 135 kadın heyecanla izledi.
Başrollerini Sennur Nogaylar, Necmettin Çobanoğlu, Timur Ölkebaş, Zeynep Elçin ve Sercan Can'ın paylaştığı Turna Misali, dünya prömiyerini 34. Uluslararası Tokyo Film Festivali'nde gerçekleştirmişti. 
Bir yörük kadını olan Gülsüm Ana'nın ailesini, çevresini ve konargöçer olarak yaşayan yörükleri yerleşik hayata geçirmek isteyen düzene karşı tek başına giriştiği varolma savaşını anlatan Turna Misali en son 22. Anchorage Uluslararası Film Festivali'nde ‘Mother of Cultural Exchange' ödülüyle taçlandırıldı. Film, 5 Aralık 2022'de tamamlanan 2. Haliç Goldenhorn Uluslararası Film Festivali'nde de en iyi senaryo, en iyi kadın oyuncu, en iyi sanat yönetmeni ve jüri özel ödülü olmak üzere 4 dört ödülün yanı sıra, 2019'da TRT 12 Punto Senaryo Günlerinde TRT Ön alım ödülüne layık görüldü. 41. İstanbul Film Festivali'nde Türkiye prömiyerini yapan film, 10. Antakya Film Festivali'nde Yeşilçam Özel Ödülü aldı.
29. Adana Altınkoza Film Festivali'nde ve 33. Ankara Film Festivali'nde özel gösterim yapan film Mersin'den sonra İzmir'de Alsancak Karaca'da), daha sonra da İstanbul'da (Atlas 1948 ve ocak ayı içinde Kadıköy Sineması'nda) izleyicisiyle buluşacak.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°