“TERÖRÜN SORUMLULARI HESAP VERMELİ”
Manşet Haber 10.10.2016 12:19:41 0

“TERÖRÜN SORUMLULARI HESAP VERMELİ”

“TERÖRÜN SORUMLULARI HESAP VERMELİ”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanı Ayhan Barut, terörün Türkiye’yi yakıp kavuran, insanların yüreğine kor düşüren ülkenin en önemli sorunu olduğunu belirterek, “AKP kandırıldıkça, insanlarımız ölüyor, halkımız katlediliyor. Her gün ocaklara ateşler düşüyor, analar, babalar evlatsız, evlatlar babasız kalıyor. Gencecik fidanlar toprakla buluşuyor. Teröre ve terör örgütlerinin faaliyetlerine göz yuman yetkililer, terörü destekleyen, terörden ve akan kandan beslenenler artık hesap vermeli” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çukurova Danışma Kurulu Toplantısı dün Niğdeliler Evi’nde yapıldı. Adana milletvekilleri Elif Doğan Türkmen, Zülfikar İnönü Tümer, İbrahim Özdiş, Aydın Uslupehlivan, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, belediye meclis üyeleri, ilçe başkanları ve partililerin katılımıyla gerçekleştirilen danışma kurulu toplantısı saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başladı.barut_chp_cukurova_danisma (3)
TERÖR SOSYAL BARIŞI BOZDU
Son siyasi gelişmelerin tartışıldığı ve sandık çevresi örgütlenmesiyle ilgili çalışmaların masaya yatırıldığı danışma kurulu toplantısının açış konuşmasını yapan Çukurova İlçe Başkanı Yüksel Erdoğan, siyasi gelişmeler hakkında bir değerlendirme yaparak, 7 Haziran seçimleri sonrasında başlayan terör saldırılarının ülkenin sosyal barışını bozduğunu, ekonomiye de ağır bir darbe vurduğunu kaydetti. Bu süreçte CHP’nin yapıcı, toplum yararını gözeten, uzlaşmacı ve sorun çözmeye yönelik bir anlayışla hareket ettiğini kaydeden Erdoğan, CHP iktidarının Türkiye’nin içinde bulunduğu açmazdan tek çıkış yolu olduğunu ifade etti.
“BAŞARACAĞIZ, BAŞARMAK ZORUNDAYIZ”
CHP’yi iktidara taşımak için Çukurova İlçe Örgütü olarak yapılan çalışmalar hakkında da bilgiler veren Erdoğan, sandık çevresi örgütlenmesi konusunda önemli bir mesafe kat ettiklerini söyledi. CHP’nin kalesi konumunda olan Çukurova ilçesinde CHP oylarını artırmak için var güçleriyle çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, “Başaracağız, başarmak zorundayız” dedi.
“KARANLIK BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR”
Türkiye’nin karanlık bir dönemden geçtiğini aktaran İl Başkanı Ayhan Barut da, 7 Haziran seçimleri sonrasında yüzlerce insanın terör saldırıları nedeniyle yaşamını yitirdiğini anımsattı. Adana’nın 7 Haziran seçimlerinden 100’e yakın şehit verdiğini belirten Barut, Pazar günü de Hakkari Dağlıca’da 10’u asker 8’i sivil olmak üzere 18 yurttaşın şehit olduğunu ancak AKP iktidarının bu sorunun çözümü için kayda değer bir adım atmadığına dikkati çekti.
Barış mitingi için gittikleri Ankara’da 103 kişinin yaşamını yitirdiği 10 Ekim katliamının yıldönümü olduğunu anımsatan Barut, “Ankara Garı’nda tek istekleri barış olan 103 yurttaşımızı katleden zihniyeti, ülkemizi bölmek, birlik beraberliğimizi bozmak isteyen ve bunun için de kadın-erkek, çocuk-yaşlı demeden insanları katleden terör örgütlerini, akan kandan beslenen, terörü destekleyen, teröre ve terör örgütlerine göz yumanları şiddetle lanetliyorum” diye konuştu.barut_chp_cukurova_danisma (1)
“AKP KANDIRILDIKÇA, İNSANLAR ÖLÜYOR”
AKP iktidarının, terör örgütünün birçok kenti cephaneliğe çevirdiği “çözüm süreci” sonunda ve yıllardır el ele, kol kola yürüdüğü Gülen cemaatinin TSK içindeki yapılanmasının darbe girişimi sonrası “Kandırıldık” şeklinde savunma yaptığını hatırlatan Barut, “AKP kandırıldıkça halkımız katlediliyor. Hemen her gün şehit haberleriyle yıkılıyoruz. Her gün ocaklara ateşler düşüyor, analar, babalar evlatsız, evlatlar babasız kalıyor. Gencecik fidanlar toprakla buluşuyor. Teröre ve terör örgütlerinin faaliyetlerine göz yuman yetkililer, terörü destekleyen, terörden ve akan kandan beslenenler artık hesap vermeli” şeklinde konuştu.
İKTİDAR AYRIŞTIRAN POLİTİKALARINA SON VERMELİ
Terörün vahşet ve barbarlık olduğunun altını çizen Barut, AKP iktidarının terör örgütlerinin amacına hizmet eden ayrıştırıcı politikalara son verip toplumun tüm kesimlerini kucaklayan, toplumun sorunlarını çözen bir anlayışa dönmesi gerektiğinin altını çizdi.
AKP, TBMM’Yİ TERÖR GÜNDEMİYLE TOPLAMALI
“Türkiye, bunları hak etmiyor” diyen Barut, halkın birliğini, beraberliğini bozmayı, ülkeyi bölmeyi hedefleyen terör örgütlerinin hiçbir zaman amacına ulaşamayacağının altını çizdi. Terörün çözüm yerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu ifade eden Barut, AKP iktidarına çağrıda “TBMM’yi terör gündemiyle toplayın ve meclisteki diğer siyasi partilerin de desteğini alarak bu sorunu çözelim” diye konuştu.
Danışma Kurulu üyeleri de yaptıkları konuşmalarda ilçe örgütünün yaptığı ve yapması gereken çalışmalar hakkındaki görüşlerini aktardılar.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°