Tiyatro Festivalinde 23 Nisan Coşkusu
Manşet Haber 13.04.2015 15:01:10 0

Tiyatro Festivalinde 23 Nisan Coşkusu

Tiyatro Festivalinde 23 Nisan Coşkusu

Sabancı Vakfı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları işbirliğiyle düzenlenen 17. Devlet Tiyatroları-Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali’ne bu hafta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın coşkusu ekleniyor. Yerli ve yabancı grupların olağanüstü performanslarının yanı sıra genç ekiplerin oyunları ve atölye çalışmaları 4. haftasında festival ruhunu zirveye çıkarıyor.tiyatro_festival_23nisan (2)

Festival, hafta boyunca çocuklara özel bir program sunuyor

Fransa’dan katılan Demons et Merveilles ekibi “Lulu’nun Beyaz Gecesi” adlı oyununu 22 ve 23 Nisan akşamları Adana’da Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi’nde sergileyecek. Çocuklarla ve maskelerle olan deneyimini kullanan The Démons et Merveilles, oyunda hem eğlenceli hem de şiirsel bir dille, her çocuğun uyku zamanı yaşadığı zorluklara değiniyor. “Lulu’nun Beyaz Gecesi”, maskeli bir karakter tarafından farklı nesnelerle canlandırılıyor; Lulu’nun zihinsel haritası kısa bir animasyon filmi gibi gözler önüne seriliyor.

Festivalin bu haftaki atölye çalışmalarında çocuklar kukla ve maske yapımını öğrenecek. Adana DT Görme Engelliler için Okuma Tiyatrosu 22 ve 23 Nisan’da maske yapım atölyesi; 24 ve 25 Nisan’da ise Ceren Karahan ile Özlem Karabay’ın eğitmenliğinde atık malzemelerden kukla yapım atölyesi düzenlenecek.

Festivalin son iki haftası boyunca Adana Devlet Tiyatrosu Fuaye Genç Sahne’de, genç tiyatro toplulukları sahne alacak; Adanalılar alternatif tiyatro örneklerini izleme fırsatı bulacak. Bu kapsamda 20 ve 21 Nisan’da Kulis Sanat Tiyatrosu “Köprüdeki Adam”, 22 ve 23 Nisan’da Seyyar Tiyatro “Tehlikeli Oyunlar”, 24 ve 25 Nisan’da Ters Ağaç Kukla Tiyatrosu “Son İncir” ve 26 Nisan’da Ray Tiyatro “Pencere” adlı oyunlarıyla festivale taze kan getirecek.tiyatro_festival_23nisan (1)

Farklı duygular tiyatro sahnesinde canlanacak

Festivale katılan yabancı gruplardan Portekiz Dobrar Mask Tiyatrosu “Goda” adlı oyununu Adana’dan sonra bu kez 20 Nisan’da Sabancı Üniversitesi’nde sahneleyecek. Goda insanın yaşamı boyunca kelimelere dökemediği, içinde tutarak her geçen gün daha da çoğalttığı parçalara, anılara ve duygulara dokunan; çocukluk ve yaşlılık zamanlarının benzerliğini, bir o kadar da farklılığını anlatan bir oyun. Goda sözlerle değil, maskeyle hayat buluyor.

Dünyaca ünlü İsveçli yazar Lars Norén’in Bosna trajedisinden hemen sonra yazdığı “Savaş” adlı oyun ise 20 ve 21 Nisan’da Pürtelaş Tiyatrosu tarafından Adana’da Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Oyunda, savaş sürecinde ailesinden ayrılmak zorunda kalan bir babanın, yıllar sonra kör bir adam olarak evine dönüşü ve ailesindeki yıkıma şahit oluşu konu ediliyor. Şiirsel bir anlatımla ele alınan oyun, savaşın yıprattığı ruhları vurucu bir dille aktarıyor.

Çolpan İlhan - Sadri Alışık Tiyatrosu tarafından İstanbul’dan sahnelenen Kafesten Bir Kuş Uçtu (Guguk Kuşu) adlı oyun da 24 ve 25 Nisan’da İstanbul’dan sonra Adana’da Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi’ndeseyiricisiyle buluşacak. Oyunda tutuklu olduğu cezaevinde çalışmaktan kurtulmak için deli taklidi yaparak güvenlik önlemlerinin az olduğu bir akıl hastanesine sevk edilen McMurphy adlı mahkûmun geçirdiği zaman konu ediliyor.tiyatro_festival_23nisan (3)

 




























































































































TARİHGÜNSAATGRUP ADIOYUN ADIYER
20 NisanPazartesi20:00Portekiz Dobrar Mask TiyatrosuGodaSabancı Üniversitesi
20 NisanPazartesi18:00Kulis SanatKöprüdeki AdamGenç Sahne
21 NisanSalı
20

Nisan
Pazartesi20.00Pürtelaş TiyatrosuSavaşH. Ömer Sabancı Kültür Merkezi
21 NisanSalı
22 NisanÇarşamba20.00Fransa-Demons et MerveillesLulu'nun Beyaz GecesiH. Ömer Sabancı Kültür Merkezi
23 NisanPerşembe20:00
22 NisanÇarşamba18:00Seyyar TiyatroTehlikeli OyunlarGenç Sahne
23 NisanPerşembe
22 NisanÇarşamba14:00Görme Engelliler için

Okuma Tiyatrosu
Çocuklar ile Maske YapımıAdana DT Çalışma Stüdyosu
23 NisanPerşembe
24 NisanCuma14:00Ceren Karahan - Özlem KarabayAtık Malzemelerden Kukla YapımıAdana DT Çalışma Stüdyosu
25 NisanCumartesi
24 NisanCuma18:00Ters Ağaç TiyatrosuSon İncirGenç Sahne
25 NisanCumartesi
24 NisanCuma20:00Çolpan İlhan & Sadri Alışık TiyatrosuKafesten Bir Kuş Uçtu (Guguk Kuşu)H. Ömer Sabancı Kültür Merkezi
25 NisanCumartesi
26 NisanPazar18:00Ray Performans KollektifiPencereGenç Sahne

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°