TOKİ’den Kimliksiz Kent’ler

TOKİ’den Kimliksiz Kent’ler

Toplu Konut İdaresi (TOKİ), bugüne kadar 600 bin konut, ayrıca toplam 5 bin adet de ‘Sosyal Donatı Uygulamaları’ adını verdiği spor salonu, stadyum, hastane, okul, sevgi evi, ticaret merkezi, cami ve karakol gibi çeşitli tesisler yapmıştır.

Rakamlara bakılınca TOKİ, dağlara taşlara sıraladığı kimliksiz, tek düze ve ‘blok apartman’ tipi binalar ile neredeyse tüm Türkiye’yi yeniden inşa etmek üzere. TOKİ’nin ürettiği yapıların niteliği ve yerleşme düzeni bir yana bulunduğu bölgeye yabancı ‘tek tip’ mimarisiyle adeta kentleri kimliksizleştirmektedir.

Mimarların, ‘TOKİ mimarlığı’ diye tarif ettiği TOKİ’nin yapılaşma ve şehircilik anlayışı görüldüğü kadarıyla sadece kolay ve ucuz inşaatla üretilen, tek tip blok apartmanların yan yana sıralanmasıdır. Kentleşme modeli sadece şehir dışında uydu kentler kurmaktan ibarettir. Bu nedenle hepsi birbirinin aynısı binaların yöreyle bir uyumu bulunmamakla birlikte o kentin kültürüne saygılı bir planlama da yapılmamaktadır.

Sonuçta bilinçli ya da bilinçsiz tek tip Kent yaratma sevdasına düşen TOKİ, kentleri çağ dışı betonlarla çevrelemektedir. Birçoğumuz yurt dışında birçok şehir incelemişizdir. Londra, Barselona, Prag ve Paris gibi tarih kokan binalara sahip bu şehirleri birbirine benzetemezsiniz. Buralarda meydanlar yayalara göre düzenleniyor, şehir olabildiğince yeşile açılıyor. Ayrıca hepsine ayrı kimlik veren farklı mimariler hâkim. Tabi oralarda bizde ki gibi tüm boşluklar ranta teslim edilmiyor. Şehir merkezinde ne varsa yıkılıp alışveriş merkezine dönüştürülmüyor.

Ülkemizde tarihi binaların bugüne kadar değerinde korunduğunu söylemek mümkün değil. Buna rağmen yeni binaların bari kentlerin kendi mimarisine uygun yapılması sağlanabilirdi. Özellikle önemli oranda yüksek rakamlarda bütçesi olan ve yüzbinlerce bina üreten bir kuruluşun özellikle Anadolu gibi en eski tarihli yerleşkenin dokusunu ve uygarlıklarını göz ardı etmesi asla kabul edilemez.

Anadolu toprakları, Sümer, Babil, Hitit gibi çeşitli kültürlerin yüzyıllar boyunca birbirlerini etkilediği bir buluşma noktası olmuştur. Anadolu, medeniyetlerin beşiğidir. Eşsiz bir Anadolu uygarlığı bu topraklarda biçimlenmiştir. Binlerce yıllık kültürel dokusu piyasa müteahhitlerince belki rant adına göz ardı edilebilir. Ancak TOKİ eliyle hepsi birbirinin eşi, blok betonlarla Anadolu uygarlığının yok sayılması anlaşılır değildir. Birbirinden farklı dokuları olan Hatay, Mardin, İstanbul, Konya, Bursa, Adana gibi şehirlerimize birebir aynı tip apartmanların dikilmesi doğru değildir.

TOKİ’nin kent mimarisini ve kent kültürünü hiçe saymasının yanında diğer önemli bir sorun da; toplum üzerinde oluşturduğu sosyolojik etkidir.

Sorun sadece yaşam alanlarımızın tek tipleşmesi ve kültürel dokunun kaybolması değil elbette. TOKİ’nin uyguladığı projelere bakıldığında özellikle şehir merkezlerindeki ‘dönüşüm’ projelerinde potansiyeli yüksek yeni rant alanları oluşturulmaktadır. Eskiden bu bölgede yaşayan ekonomik seviyesi düşük kesim bölgeden uzaklaşmakta yerine ise daha varlıklı kesimler yerleşmektedir.

Dönemin TOKİ başkanı, bugünün Çevre ve Şehircilik Bakanı bu durumu bir gazetede şöyle tarif etmişti: “ee, fiyatlar yükselsin. Hak sahiplerine biraz daha para versek, biraz daha oradan para kazansak da o paralarla fakir fukaraya biraz daha fazla konut yapsak.” Yani dönüşüme tabi olan konut sahipleri, yaşadığı yerin fiyatları yükselirken buradan bir miktar para kazanacak; ancak o para daha sonra aynı bölgede yaşaması için yeterli olmayacaktır. Yani eski müstakil evinin yerine ilk başta cazip gelen şehrin dışındaki beton blok apartmanlara sürülmüş olacak.

Böylelikle TOKİ, kentin uzak bölgelerine, içine kapalı, şehirden ayrılan, birbirine küs, birinden diğerine bağı olmayan uydu kentlerde, bir ömür bu dairelerin taksitini ödeyen yeni bir sınıf yaratmış oldu. Görece daha zararsız, daha dar bölgeye sıkıştırılmış kontrolü kolay sınırlar içine alınmıştır. Bu yeni kentsel yapılanma kentin ‘sosyolojik’ sorunlarını ne kadar hapsedebilir?

(Milliyet Gazetesi-Güney Eki)

adanaulus

24.10.2013 23:37:30

YAZARLAR


HÜSEYİN SUNGUR YAZDI/ NİSAN’DA ADANA BİR BAŞKA GÜZELDİR!

İFRAL TURGUT YAZDI/HİÇ BİR DİKTATÖRLÜK HİKÂYESİ MUTLU SONLA BİTMEZ

DÜZGÜN COŞKUN YAZDI/RAHAT UYU ÇÜ SİZİNLE SAYGIN ÜNİVERSİTE OLDU

ADANA EVDE BAKIMA DESTEK PİLOT UYGULAMASINDA

BAKAN ERSOY VE CHP’Lİ BAŞKAN AYNI KAREDE!

PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALINDA FATMA TURGUT KONSERİ

MHP’DE İLK GRUP TOPLANTISI

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALINDA BUGÜN

ADANA BÜYÜKŞEHİR CHP GRUBU TOPLANDI

KİRAZ HAZADI BAŞLADI

NİSANDA ADANA BİR BAŞKA

SOĞANDA ERKEN HASAT

SAYGI ÖZTÜRK KADİR AYDAR’I YAZDI

DSİ’DEN CEYHAN’DA VERİMİ ARTIRACAK PROJELER

TEKİN:  HER ZAMAN İÇ İÇE OLACAĞIZ

İSRAİL’İN TRT ARAPÇA EKİBİ SALDIRISINA KINAMA

12. ULUSLARARASI PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI BAŞLIYOR