Toplumsal eşitlik bilinci kadınla sağlanabilir
Manşet Haber 1.07.2016 17:20:05 0

Toplumsal eşitlik bilinci kadınla sağlanabilir

Toplumsal eşitlik bilinci kadınla sağlanabilir

Adana Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği, (ÇKHD) “Bilinçli Kadınla, Bilinçli Aileye ve Topluma Geçiş Projesi” kapsamında Karataş ilçesinde projenin 4.etabını tamamladı. Karataş Belediyesi ve Karataş Kadın Platformu ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, Kadın Meclisi ve ÇKHD yöneticileri de hazır bulundu.

Karataşlı kadınların yoğun ilgi gösterdiği toplantıda Adana ÇKHD Başkanı Çiğdem Akça; toplumsal cinsiyet, kadın hakları, aile içi ve kadına yönelik şiddet, zor insanlarla başa çıkma teknikleri ve öfke kontrolü konularını içeren bir sunum yaptı.k4

Adana Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Cennet Ünal ise konuşmasında; toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sosyal, kültürel ve siyasi anlamda kadını geri planda bıraktığını belirtti. Ünal, kadınların haklarının ne kadarından haberdar olduğu konusuna da değindi.

Karataş Kadın Platformu Başkanı Gökçe Ünver Elçi, Karataş'ta yapmakta oldukları kadın istihdamına yönelik çalışmaları anlatarak, her zaman Adana'yla koordineli çalışmaya hazır olduklarını belirtti. İşbirliği ve desteklerinden ötürü Karataş Belediyesi ve Karataş Kadın Platformu'na teşekkür eden Ünal ve Akça, Gökçe Ünver Elçi'ye bir teşekkür belgesi takdim ettiler.k5

Toplumsal eşitlik bilincinin ancak kadınla sağlanabileceğini belirten Ünal ve Akça, bu yolda birlikte çalışmaya devam edecekleri bilgisini verdiler.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°