TORAKS DERNEĞİNDEN UYKU BOZUKLUĞU UYARISI
SAĞLIK 20.03.2018 00:59:51 0

TORAKS DERNEĞİNDEN UYKU BOZUKLUĞU UYARISI

TORAKS DERNEĞİNDEN UYKU BOZUKLUĞU UYARISI

Türk Toraks Derneği, Uyku Bozuklukları Çalışma Grubu ve Çukurova Şubesi tarafından “Dünya Uyku Günü” etkinlikleri kapsamında, uykunun önemine ve uyku bozukluklarına dikkat çekmek amacıyla “Polisomnografi ve Uykuda Solunum Bozuklukları” kursu düzenlendi.
Anemon Otel’de düzenlenen toplam iki gün boyunca süren eğitime birçok çevre ilden doktorlar katıldı. Konu hakkında bilgi veren Türk Toraks Derneği, Uyku bozuklukları Çalışma Grubu Başkanı Prof.Dr. Özen Başaoğlu, Türk Toraks Derneği’nin, yirmi beş yıldan uzun süredir solunum hastalıklarında etkin koruma ve tedaviyi sağlamayı ve ulusal akciğer sağlığını geliştirmeyi amaçlayan bir dernek olduğunu bu kapsamda “Dünya Uyku Günü”nde Adana’da “Polisomnografi ve Uykuda Solunum Bozuklukları” kursu düzenlediklerini belirtti.
Çoğunluğu hekimlerden oluşan yoğun katılımın gerçekleştiği kursun doktorların hastalarındaki uyku bozukluklarını fark etmeleri için çok önemli olduğunu söyleyen Prof.Dr. Başoğlu, “Uyanıkken yaşanan solunum sorunları kadar uykuda karşılaşılan solunum sorunları da derneğimizin ilgi alanları arasındadır. Türk Toraks Derneği kurulduktan kısa bir süre sonra oluşturulan Uyku Bozuklukları Çalışma Grubu ile hekimlerin uyku hastalıkları konusunda eğitiminde öncü rol almaktadır' dedi.
Uyku Bozuklukları Çalışma Grubu yönetim kurulu üyelerinden Doç. Dr. Mehmet Ali Habeşoğluobstrüktif uyku apnesendromununen sık karşılaşılan uyku bozukluklarından biri olduğunu, buna karşın hem halk, hem de hekimler arasında çok iyi tanınmadığını belirtti. Ayrıca Habeşoğlu“Obstrüktif uyku apnesendromu ya da halk arasında bilinen adı ile uyku apnesi, uyku sırasında yineleyen üst solunum yolu tıkanmaları ve buna eşlik eden kan oksijen değerinde azalma ile karakterize bir sendromdur. Horlama, yetersiz ve kalitesiz bir uyku ve buna bağlı olarak gündüz yorgunluk, aşırı uyku hali, dikkatsizlik gibi yakınmalara neden olan bir hastalıktır. Ayrıca başta tansiyon yüksekliği, kalp ritim bozukluğu, kalp yetmezliği ve kalp krizi olmak üzere birçok hastalığın ortaya çıkmasına veya kötüleşmesine neden olmaktadır. Tedavi edilmeyen uyku apneli hastalarda trafik kazası geçirme riskinin en az 3-4 kat arttığı kanıtlanmıştır”diye konuştu.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°