Tosuncuğu unutmadınız herhalde. Hani Çiftlik Bank’ı kurmuştu. Çiftlikte hayvan yoktu ama dışarıda inanılmaz sayıda sığır vardı. Kim hangi ineğe talipse, internette onun üzerini tıklıyor, sütünün karına ortak oluyor, mavi yumurta isteyenler, falan tavuğu tıklıyordu.
Tosuncuk bir buçuk milyar lira topladı ve Uruguay’a kaçtı. Gönlünce yaşadı, sonra da vatan hasretine dayanamadı, geldi teslim oldu.
Tarihte böyle saçma sapan dolandırıcılık var mıydı acaba?
Tarih, 1822.Gregor MacGregor adlı bir İskoç general hakkında gazetelerde haberler çıkıyordu. MacGregor bir bankacının oğlu, aynı zamanda Honduras’taki Kara Nehir boyunda kurulu Poyais ülkesinin de prensi olduğunu açıkladı.Poyais’in haritasını ve parasının resimlerini de yayınladı.
Bu topraklar o kadar verimliydi ki, yılda üç kez ürün veriyordu. Suları tertemizdi ve nehir yataklarında altın bulunuyordu. Ağaçlar meyve doluydu. İskoçya’nın puslu ve yağmurlu havası, kayalık topraklarından sıkılan İskoçlar için çok cazip bir ülkeydi.
Poyais’in tek eksiği, bu kaynakların tam kullanımını sağlayacak yerleşimciler ve yatırımcılardı.
İskoçya’nın kolonileri yoktu. Bu ülke yeni dünyaya atlama tahtası olabilirdi.
MacGregor, Poyais’e yerleşenlere yapılacak yardımları ve yatırımcıların nihai kazançlarını anlatıp duruyordu. Bu arada küçük bir adada yaşamın nimetlerini anlatan bir kitabı tavsiye etmekten de geri kalmıyordu. Kitabın yazarı,Thomas Strangeways idi. Kitap aynı zamanda Poyais’de yaşamdan da bahsediyordu. Srangeways’ ile röportajlar yayınlanıyordu. Aslında Strangeways MacGregor’un kendisiydi.
Aptallık evrensel ya…MacGregor kısa zamanda 200.000 sterlin para topladı. Poais’e yerleşmek için başvuranlar, yedi gemi dolusu olmuştu. Eylül 1822 ve Ocak 1923’te 250 yolcu taşıyan ilk iki gemi yola çıktı.
Yolculuk iki ay sürdü. İki ay sonra vardıkları yer bir yıkıntıdan ibaretti.Poyais diye bir yer yoktu. Yolcular Honduras’ın ıssız bir kıyısına getirilmişti. Perişan oldular.
Ama gemiler ardı ardına geliyordu. Gelenlerin ancak üçte biri sağ kaldı ve oradan geçen bir gemiyle Belize’ye götürüldü. Britanya Donanması diğer beş gemiyi geri İskoçya’ya gönderdi. MacGregor ise Fransa’ya kaçtı.
Para tatlı, aptal ise her yerde vardı. MacGregor burada da Poyais propagandası yapmaya devam etti. Birkaç ay içinde yeni yatırımcılar ve yolcular buldu. Fakat pasaport işlemleri konusunda Fransa İngiltere’den daha dikkatli çıktı. Adı sanı duyulmamış bir ülkeye gitmek için son zamanlarda bu kadar başvurunun olması yetkililerin dikkatini çekti. Konuyu araştırmak için bir komisyon kuruldu.
MacGregor tutuklandı, dolandırılanların gazabına uğradı ve canını kurtarmak için Venezuella’ya kaçtı. Bir süre sonra da burada öldü.
“DÜNYADA BU KADAR APTAL İNSAN VAR MI,” DİYEBİLİRSİNİZ.
TENZİH EDERİM AMA HATIRLAYIN…
• TELEVİZYONLARDA HER GÜN, HERKESE AKIL VEREN BİR PROFESÖRÜMÜZ, DOLANDIRICILARIN BİR TELEFONUYLA ÇÖP KUTUSUNA BİR PAKET DOLUSU PARA BIRAKMIŞTI.