“TRAFİK SİGORTASI VE KASKO BİRLEŞSİN”
Manşet Haber 18.10.2016 20:55:05 0

“TRAFİK SİGORTASI VE KASKO BİRLEŞSİN”

“TRAFİK SİGORTASI VE KASKO BİRLEŞSİN”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, şehir içi yolcu taşımacılığı yapan minibüs esnafının, otobüsçülerle aynı vergiyi ödemesinin adaletsizlik olduğunu savundu. Konuyu Meclis gündemine taşıyan Tümer, minibüs esnafının ağır vergi yüküyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekip, sorunun bir an önce çözülmesini istedi.
Tümer, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın, yazılı olarak yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduğu soru önergesinde şehir içi yolcu taşımacılığı yapan minibüs şoförlerinin sorun ve sıkıntılarını gündeme taşıdı.
Önergesinde minibüslerin, 2 Ağustos 2013 tarihinde yürürlüğe giren yasayla; ‘yolcu taşımacılığında kullanılan, sürücüsü dahil 9’dan fazla oturma yeri olan motorlu taşıttır. Troleybüsler de bu sınıfa dahildir. Sürücüsü dahil oturma yeri 17’yi aşmayan otobüslere minibüs denir’ tanımıyla otobüs kapsamının içine alındığını hatırlattı.
Tümer, minibüs esnafının 2013 yılındaki bu tanımlama nedeniyle otobüs esnafıyla aynı vergiyi ödemeye mahkum edildiğini vurguladı, Bakan Arslan’a; “Bunun bir adaletsizlik olduğunu kabul ediyor musunuz?” diye sordu. Türkiye’deki tüm araç sahipleri gibi minibüs esnafının da fahiş fiyatlara ulaşan zorunlu trafik sigortası ile kasko poliçelerinin birleştirilmesi beklentisi içinde olduğunu hatırlatan Tümer, Bakan Arslan’a şu soruları yöneltti:
İŞTE YANIT BEKLEYEN SORULAR
“Bu beklentiye karşılık bulacak çözümler düşünüyor musunuz? Geçmişe dönük Bağ-Kur kaydına yasal çözüm bulunarak, sosyal güvenliğin ve Anayasanın ruhuna uygun hale getirilmesi, esnafın birikmiş prim borçları ile emeklilik gün sayısına da kolaylık getirilmesine yönelik çalışma yapılması düşünülüyor mu? Yanlış uygulamalara son vermek ve hakkaniyeti sağlamak adına gündeminizde bu sorunların çözümü için yeni bir düzenleme var mı?”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°