TSYD ÜYELERİNE SAĞLIK TARAMASI
Manşet Haber 3.11.2022 18:24:41 0

TSYD ÜYELERİNE SAĞLIK TARAMASI

TSYD ÜYELERİNE SAĞLIK TARAMASI






Türkiye Spor Yazarları Derneği Adana Şube Yönetimi, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi ile yapılan işbirliği çerçevesinde tüm üyelerin sağlık taramasından geçirilmesini sağladı.





Bu kapsamda, Türkiye Spor Yazarları Derneği üyelerine yönelik genel sağlık kontrolü işlemleri başladı. Üyeler genel sağlık kontrolleri kapsamında genel biyokimya, kalp ve akciğer tetkiklerinden geçti. Tetkikler sonrasında herhangi bir rahatsızlığı tespit edilen üyeler ileri tetkikler için ilgili polikliniklere yönlendirildi.









Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Şube Başkanı Kerim Hoşfikirer, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Murat Gündüz’ü ziyaret ederek üyelere yönelik Check-Up çalışması nedeniyle teşekkür etti. Hoşfikirer, bu tür ortak çalışmaların Üniversite Hastanesi ve kamu yararına faaliyet gösteren derneklerin iş birliği açısında son derece değerli olduğunu dile getirerek, “Üyelerimizin sağlık taramasından geçirilecek olması bizim için çok önemli. Bu konuda Hastane Başhekimi Prof.Dr. Murat Gündüz’e sonsuz teşekkür ediyorum” diye konuştu.





Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Murat Gündüz de, gazetecilik mesleğinin ve bunun yanında spor yazarlığının son derece önemli olduğunu, belirterek 'Spor yazarlığı ülkemizde önemli bir yer tutuyor. Adana sporu sizlerin önderliğinde bir yerlere geliyor. TSYD Türkiye’nin önemli kurumlarından. Her zaman destek olmaya çalışacağız' dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°