TSYD’DEN ADANASPOR ZİYARETİ
Manşet Haber 18.08.2016 17:20:57 0

TSYD’DEN ADANASPOR ZİYARETİ

TSYD’DEN ADANASPOR ZİYARETİ

Adana(Ulus)--Türkiye Spor Yazarları Derneği  Adana Şube Başkanı Adnan Poyraz, yönetim kurulu üyeleri Bora Erdem, Ergun Kara ve Hakan Köker ile birlikte Adanaspor Kulüp Başkanı Bayram Akgül'ü ziyaret ederek, yeni sezon öncesinde başarı dileğinde bulundu, çiçek verdi.

Adanaspor'un 12 yıl aradan sonra süper lige çıkmasının  Adana halkı için bir gurur kaynağı olduğunu kaydeden  Başkan Poyraz 'Türkiye Spor Yazarları Derneği olarak Adanaspor Başkanı Bayram Akgül'e iflas masasından aldığı Adanaspor'u süper lige taşımasından dolayı teşekkür ediyorum. Adanaspor inşallah, gurur duyacağımız, mutlu olacağımız çok güzel maçlar oynayacaktır.   Adanaspor'un süper lige çıkması, Adana'nın süper lige çıkması demektir. Kent'in havası değişti. Bu takım hepimizin. Başarısı, hepimizin olacak. Bundan kimsenin endişesi olmasın' dedi.

Adanaspor kulüp başkanı Bayram Akgül de, Türkiye Spor Yazarları Derneği Adana Şubesi yönetiminin ziyaretinin son derece sevindirici olduğunu belirtirken, 'TSYD yönetimine teşekkür ediyorum.  Yeni sezon inşallah şehrimize hayırlı ve uğurlu olur. Adana'ya layık bir takım oluşturmaya çalıştık. Başarılı olmak için mücadele vereceğiz. Burada taraftarımıza da büyük görev düşecek. Her zaman takımlarının yanında olsunlar' diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°