TSYD’den Adana’ya 4 Ödül
Manşet Haber 26.05.2015 10:09:05 0

TSYD’den Adana’ya 4 Ödül

TSYD’den Adana’ya 4 Ödül

tsyd_adana_4gazeteciTürkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Adana Şube Başkanı Adnan Poyraz,  spor basının oskarı sayılan ve geleneksel olarak gerçekleştirilen TSYD’den ödül alan Adanalı gazetecileri kutlayarak kazanılan ödüllerin çok anlamlı olduğunu söyledi.

Poyraz, “Tivibu Spor Yazarları Armağanı Yarışması” büyük jürisinde kendisinin de görev yaptığını, değerlendirme jürisinde görev yapan diğer gazetecilerin çok deneyimli ve tarafsız davrandıklarını belirterek yüzlerce eser arasından ödül kazanan Ramazan Şanıvar, Hüseyin Sungur, Vural Köse ve Bora Erdem’i kutlayarak başarılarının devamını istedi.

“Spor basınının oskarı sayılan TSYD yarışmasında Adanalı meslektaşlarımın 4 ödül kazanması çok anlamlı” diyen Poyraz, duygularını şöyle anlattı:

“Türkiye’nin en ünlü ve deneyimli gazetecilerin katıldığı ve spor basının oskarı sayılan yarışmada Adanalı meslektaşlarımın 4 ödül kazanması çok anlamlı. TSYD Şube Başkanı olarak 4 ödül karşısında hayli heyecanlandım ve gurur duydum. İstanbul dışından diğer iller arasından Adana gibi 4 ödül kazanan olmadı. Adeta ödüllere ambargo koyduk. Törende herkes Adanalı meslektaşlarımın 4 ödül kazanmasını konuştu. Önümüzdeki yıl ve daha sonraki yıllarda da Adanalı meslektaşlarımın daha iyi eserlerle bu gibi yarışlarda kentimizin yüz akı olacaklarına inanıyorum. Ödül kazanan meslektaşlarımı kutluyorum. Özellikle genç meslektaşlarımızın yeni gazetecilik ödülleri için şimdiden hazırlık yapmalarını bekliyoruz.”

TSYD Genel Merkezi  Levent Sosyal Tesisleri’nde spor dünyasından önemli kişilerin katılımlarıyla gerçekleştirilen törende Ramazan Şanıvar, Hüseyin Sungur, Vural Köse ve Bora Erdem ödüllerini aldılar.

KUTLUYORUZ

başkanmedya olarak ödül alan tüm meslektaşlarımızı kutluyoruz.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°