TUİK, FINDIK VE MUZ ÜRETİMİNDE AZALMA TAHMİN ETTİ
Manşet Haber 26.05.2023 22:21:53 0

TUİK, FINDIK VE MUZ ÜRETİMİNDE AZALMA TAHMİN ETTİ

TUİK, FINDIK VE MUZ ÜRETİMİNDE AZALMA TAHMİN ETTİ






Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından, Bitkisel Üretim 1. Tahmini, 2023 sonuçları değerlendirildi. Değerlendirme sonucunda, Üretim miktarlarının, 2023 yılının ilk tahmininde bir önceki yıla göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde (yem bitkileri hariç) %4,8, sebzelerde %1,9, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde %0,3 oranında artacağının tahmin edildiği belirtildi. Buna göre 2023 yılı üretim miktarlarının yaklaşık olarak tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 73,6 milyon ton, sebzelerde 32,2 milyon ton, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde 26,9 milyon ton olarak gerçekleşeceğinin tahmin edildiğine yer verildi.





Tahıl ürünleri üretim miktarlarının 2023 yılında bir önceki yıla göre %2,1 oranında artarak yaklaşık 39,5 milyon ton olacağının tahmin edildiği belirlendi.
Bir önceki yıla göre, buğday üretiminin %3,8 oranında artarak 20,5 milyon ton, arpa üretiminin %1,2 oranında artarak 8,6 milyon ton, çavdar üretiminin %4,4 oranında artarak 285 bin ton, yulaf üretiminin %2,7 oranında artarak 375 bin ton olacağının öngörüldüğü tahmin edildi.
Kuru baklagiller grubunda nohut, kuru fasulye ve kırmızı mercimek üretiminin sırasıyla 580 bin ton, 270 bin ton ve 400 bin ton olacağının tahmin edildiği ifade edildi. Yumru bitkilerden patatesin ise bir önceki yıla göre %5,8 oranında artarak 5,5 milyon ton üretileceğinin tahmin edildiğine yer verildi.





Yağlı tohumlardan soya üretiminin %3,2 oranında azalarak 150 bin ton, ayçiçeği üretiminin ise yaklaşık 2,6 milyon ton olacağının öngörüldüğü açıklandı.





Şeker pancarı üretiminin %13,2 oranında artarak 21,5 milyon ton olarak gerçekleşeceğinin tahmin edildiği üzerinde duruldu.









Sebze ürünleri üretim miktarının 2023 yılında bir önceki yıla göre %1,9 artarak yaklaşık 32,2 milyon ton olacağının tahmin edildiği üzerinde duruldu.





Sebzeler grubu ürünlerinden hıyarda %13,8, domateste %3,8, kuru soğanda %1,1 oranında üretim artışı olurken, karpuzda %7,3, kavunda %9,3, sakız kabakta %2,6 oranında üretim azalışı olacağının tahmin edildiği belirtildi.      





Meyve üretiminin 2023 yılında bir önceki yıla göre artacağı tahmin edildi





Meyveler, içecek ve baharat bitkileri üretim miktarının 2023 yılında bir önceki yıla göre %0,3 oranında artarak yaklaşık 26,9 milyon ton olacağının tahmin edildiği açıklandı.
Meyveler grubunda, bir önceki yıla göre elmada %1,3, zeytinde %25 üretim azalışı beklenirken, şeftali ve nektarin toplamında %7,8, kirazda %18,6, çilekte %1,6 oranında üretim artışının olacağının öngörüldüğü ifade edildi.
Turunçgil meyvelerinden mandalinada %12,6, portakalda %17,2, limonda %13,4 oranında üretim artışının öngörüldüğü belirtildi. Sert kabuklu meyvelerden fındıkta %4,6 oranında üretim azalışı, Antep fıstığında %0,3 oranında üretim artışı olacağının tahmin edildiği belirlendi.
Muz üretiminde %7,2 oranında azalış olacağının öngörüldüğü tahmin edildi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°