TÜRK YARGISI FETÖ/PDY ÜYELERİNDEN ÜLKEMİZİ KURTARACAK
Manşet Haber 1.09.2016 11:53:11 0

TÜRK YARGISI FETÖ/PDY ÜYELERİNDEN ÜLKEMİZİ KURTARACAK

TÜRK YARGISI FETÖ/PDY ÜYELERİNDEN ÜLKEMİZİ KURTARACAK

Adana Adliyesi’nde 2016-2017 Adli Yılı’nın açılışı nedeniyle Atatürk Parkı’nda tören düzenlendi. Yeni adli yıl nedeniyle bir mesaj yayımlayan Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, demokratik hukuk devleti kuralları çerçevesinde görev yapmaya devam edeceklerini belirterek, “Türk yargısı; 15 Temmuz kalkışması ve sonrasında, Türkiye Cumhuriyet Anayasası ve demokratik kurumları ile vatandaşların hak ve özgürlüklerini koruma noktasında tereddüt geçirmeden gerekli iradeyi ortaya koymuş, ele geçirdikleri gücü ve yetkiyi kendi örgütleri lehine ve Türk milleti aleyhine kullanan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeleri ve destekçilerinden ülkemizi kurtaracak ve demokratik Cumhuriyetimizi ve halkımızın hak ve hukukunu korumaya devam edecektir” dedi.

Atatürk Parkı’ndaki törene Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Ramazan Yılmaz, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Sabri Beytorun, başsavcı vekilleri, hakim ve Cumhuriyet savcıları ile adliyede görev yapan yargı çalışanları katıldı.adliyil_acilis2016 (2)

HAK VE HUKUK KORUNACAK

Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, yeni adli yılı açılışı nedeniyle yayımladığı mesajda, son dönemde milletimizin birlik ve beraberliğine yönelik kalleşçe yapılan terör saldırılarında şehit düşen güvenlik mensupları ile darbe girişimi sırasında şehit olanlara Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diledi. 2016-2017 adli yılının barış içinde hukukun vuku bulduğu bir yıl olması temennisinde bulunan Yeldan, şöyle devam etti:

“Bağımsız ve tarafsız Türk yargısı; 15 Temmuz kalkışması ve sonrasında, Türkiye Cumhuriyet Anayasası ve demokratik kurumları ile vatandaşların hak ve özgürlüklerini koruma noktasında tereddüt geçirmeden gerekli iradeyi ortaya koymuş; darbe teşebbüsünde bulunan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeleri ve destekçileri hakkında gerekli yasal işlemleri seri şekilde başlatmıştır. Türk yargısı, her noktada ele geçirdikleri gücü ve yetkiyi kendi örgütleri lehine ve Türk milleti aleyhine kullanan bu örgüt üyelerinden ülkemizi kurtaracak ve demokratik Cumhuriyetimizi ve halkımızın hak ve hukukunu korumaya devam edecektir. Son günlerde artan terör saldırıları ülkemizin milli birlik ve beraberliğini bozamayacaktır.”

Adana Adliyesi, 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin ardından bir istiklal mücadelesi vererek ülkesini teslim etmeyen, tarih boyunca hatırlanacak önemli bir destana imza atan milletimizle birlikte olmuş, birlik ve beraberliğimizin perçinlenmesi adına yargı mensuplarımız ve yargı çalışanlarımız tüm Türkiye’de olduğu gibi canla başla çalışarak demokrasinin yanında yer almıştır. Bu doğrultuda, yargı mensupları olarak bu hani darbe girişiminde bulunan terör örgütü üyeleriyle ilgili yargısal süreci büyük bir kararlılık, özen ve titizlikle yürütmekteyiz”

ADANA’YA YAKIŞIR ADALET HİZMETİ

Adana Adliyesi olarak yeni adli yılda olarak Adana'ya yakışır adalet hizmeti sunmaya devam edeceklerini, ülkenin en saygın adliyeleri arasında yer almasını sağlamak için gayret göstereceklerini belirten Yeldan, “Yeni adli yılın ülkemiz ve kentimize hayırlı olmasını dileyerek, yargının mevcut sorunlarının çözüldüğü, verilen kararların toplumun her kesiminin vicdanında karşılık bulduğu, adalete olan inanç ve güvenin güçlendiği bir yıl olmasını temenni ediyorum” dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°