TÜRKİYE GEÇEN YIL GÜNEŞTEN 14.534 GWH ELEKTRİK ÜRETTİ
Manşet Haber 7.03.2023 00:31:27 0

TÜRKİYE GEÇEN YIL GÜNEŞTEN 14.534 GWH ELEKTRİK ÜRETTİ

TÜRKİYE GEÇEN YIL GÜNEŞTEN 14.534 GWH ELEKTRİK ÜRETTİ






CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in Güneş Enerjisi Santralleri (GES) ile ilgili soru önergesine yanıt veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, geçen yıl GES’ten 14.534 GWh elektrik enerjisi üretildiğini belirtti. Bakan Dönmez,  son 10 yıl içinde GES garantili desteklerden 36 adet lisansı, 14 bin 273 adet ta lisanssız GES’e destek verildiğini açıkladı. 





 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bakan Fatih Dönmez tarafından şu soruların yanıtlanmasını istedi:





“GES projelerinin en çok uygulandığı ilk 10 il sırasıyla hangileridir?





2021 yılı ve 2022 yılının ilk 11 aylık sürecinde GES projeleri ile üretilen elektrik miktarı ne kadardır?





GES projeleri ile en çok enerji üretimi yapan ilk 5 il hangileridir?





GES projeleri için destek sağlanmakta mıdır? Son 2 yılda bu destekten yararlanan kişi ve firma sayısı kaçtır?”





CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesine yanıt veren Bakan Fatih Dönmez, GES projelerinin en çok uygulandığı ilk on ilin sıra ile Konya, Ankara, Kayseri, İzmir, Şanlıurfa, Afyonkarahisar, Gaziantep, Manisa, Kahramanmaraş ve Antalya olduğunu açıkladı. 





Bakan Dönmez, GES’den elektrik enerjisi üretiminin 2021 yılında 13.943 GWh, 2022 yılında ise 14.534 GWh olarak gerçekleştiğini bildirdi. 





5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun kapsamında GES projelerine 10 yıl boyunca alım garantili destek sağlanmakta olduğunu belirten Bakan Fatih Dönmez, “Halihazırda 36 adet lisanslı ve 14.273 adet lisanssız GES’edestek sağlanmaktadır. Son iki yıl içerisinde ise yaklaşık 5000 adet lisanssız GES, bu destekten faydalandırılmaya başlanmıştır” açıklamasında bulundu.





CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer güneş enerjisinden daha çok yararlanılması gerektiği belirterek özellikle tarımda sulama suyu için güneş enerjisi ile daha uygun fiyatlar ile enerji üretimi sağlanmasının olası olacağına işaret etti.Gürer” Niğde Edikli Kasabasında Ergün Dane 6 milyon TL’si kredi olmak üzere toplam 12 milyon TL harcayarak güneş enerjisi paneli sistemini kuruyor.güneş enerjisi panelleriyle üretilen elektrik enerjisinin kullanım sonrası fazla kısmı ücretsiz olarak, havuza aktarılması ile ilgili düzenleme ile mağdur duruma düşüyor.Bu gibi örnekler yatırımcıyı olumsuz etkiyor.İhtiyacından fazlası ortak sisteme ücretsiz aktarımı yerine güneş enerjisi yatırımı teşvik edilip daha uygun fiyat satışı da sağlanabilir .Bu yolla tarımda maliyette önemli gider olan elektrik faturaları düşmesi olanaklı olur. Kuyu sularının trafoları en önemli tarım gideri arasında yer almaktadır. Sulama gideri çiftçi için büyük yük  durumundadır. Ayrıca üretim  maliyetini arttırmaktadır. Güneş enerjisi ise Çevreci olması ve sistem  kuruluşu sonrası daha az  giderle  daha fazla fayda sağlamasından dolayı tercih noktasıdır” diye konuştu.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°