TÜRKİYE YILDIZ KADINLAR HENTBOL BİRİNCİLİĞİ ADANA’DA BAŞLADI
Manşet Haber 29.05.2022 09:55:32 0

TÜRKİYE YILDIZ KADINLAR HENTBOL BİRİNCİLİĞİ ADANA’DA BAŞLADI

TÜRKİYE YILDIZ KADINLAR HENTBOL BİRİNCİLİĞİ ADANA’DA BAŞLADI






Türkiye Yıldız Kadınlar Hentbol Birinciliği Adana’da başladı. 4 gün sürecek olan turnuva sonucunda ilk 3’e giren takımlara para ödülünün yanı sıra kupa, madalya ve farklı armağanlar verilecek.





Türkiye Hentbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu (MHK) üyesi Kamil Dikici; 31 Mayıs’a kadar sürecek olan turnuvaya farklı illerden grup ve yarı finalde dereceye giren 35 takımın katıldığını söyledi.





Dikici; turnuvanın Yüreğir Serinevler, Asım Savaş, Nihat Geven Spor Salonları ile Ç.Ü.Lütfullah Aksungur Spor Salonu’nda yapılacağını ifade ederek şunları kaydetti:









“Turnuvanın en iyi şekilde sonuçlanması için gerekli çabayı gösteriyoruz. Adana’ya gelen takımlar önce kendi bölgelerinde sonra da grup ve yarı finallerde dereceye girerek turnuvaya katılmaya hak kazandılar. Turnuvanın sonunda birinci olan takıma 15, ikinci olan takıma 10, üçüncü olan takıma 7.500, 4-5-6-7-8.olan takımlara da 5 Bin TL para ödülü dağıtılacak. Aynı zamanda altyapı Milli Takım seçicilerinin de turnuvayı izleyerek, gelecek vaad eden sporcuları belirleyecek. Tüm takımlara başarılar diliyoruz.”





Turnuvaya Adana’dan Beta Transformatör Ada Sokağı ile Adana Büyükşehir Belediyesi Yıldız Takım Hentbol Takımları da katılıyor.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°