TÜRKİYE’DE ÇOCUK NÜFUS ORANINDA GERİLEME VAR
GÜNCEL 21.04.2018 10:06:33 0

TÜRKİYE’DE ÇOCUK NÜFUS ORANINDA GERİLEME VAR

TÜRKİYE’DE ÇOCUK NÜFUS ORANINDA GERİLEME VAR

TÜİK Adana Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesinde, çocuk nüfusun mevcut ve gelecekteki demografik yapısı, sağlık, eğitim ve işgücü gibi sosyo-ekonomik özelliklerinin yer aldığı İstatistiklerle Çocuk, 2017 bültenini değerlendirdi.

Yapılan açıklamada, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre; 2017 yıl sonu itibariyle Türkiye nüfusu 80 milyon 810 bin 525 iken, bunun 22 milyon 883 bin 288'ini çocuk nüfusun oluşturduğu ifade edildi. Birleşmiş Milletler tanımına göre; 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun %48,5'ini oluştururken, bu oran 1990 yılında %41,8 ve 2017 yılında %28,3 olduğu belirtildi.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2040 yılında %23,3, 2060 yılında %20,4 ve 2080 yılında %19 olacağı öngörüldü.

Adana ve Mersin’de çocuk nüfus oranları

TÜİK Adana Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada ADNKS sonuçlarına göre; 2017 yıl sonu itibariyle Adana nüfusu 2 milyon 216 bin 475 iken, bunun 673 bin 858’ini çocuk nüfusun oluşturduğu belirtildi. 2017 yıl sonu itibariyle Mersin nüfusu ise 1 milyon 793 bin 931 iken, bunun 513 bin 706’sını çocuk nüfusun oluşturduğu bildirildi.

ADNKS sonuçlarına göre; illere göre çocuk nüfus oranı incelendiğinde 2017 yılında Adana %30,4 ile 23. sırada yer alırken Mersin, %28,6 ile 28. sırada yer aldığı ifade edildi. 2017 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan ilin, %46,7 ile Şanlıurfa olduğu, Şanlıurfa ilini %45,2 ile Şırnak ve %43,7 ile Ağrı’nın izlediği belirtildi. Çocuk nüfus oranının en düşük olan üç ilin ise sırasıyla %17,2 ile Tunceli, %18,4 ile Edirne ve %19 ile Kırklareli olduğu da ifade edildi.

Bebeklere konulan en popüler erkek ismi Yusuf, kız ismi Zeynep oldu

ADNKS 2017 yılı sonuçlarına göre Türkiye’de; yeni doğan bebeklere konulan en popüler erkek isimleri, Yusuf, Eymen ve Ömer olurken Adana’da Yusuf, Eymen ve Mustafa, Mersin’de Eymen, Yusuf ve Emir olduğu bildirildi. En popüler kız isimleri ise Türkiye, Adana ve Mersin’de aynı sıralamada olduğu ve sıralamanın Zeynep, Elif ve Defne şeklinde gerçekleştiği belirtildi.

HER İKİ BEBEKTEN BİRİ SEZARYEN İLE DOĞDU

Yapılan açıklamada, Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 2002 yılında %21 olan sezaryen doğum oranı 2014 yılında %51, 2015 ve 2016 yıllarında ise %53 oldu.

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzeye göre; 2016 yılında sezaryen doğumların en yüksek oranda görüldüğü bölge %66 ile TR6 Akdeniz (Antalya, Isparta, Burdur, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye), en düşük oranda görüldüğü bölge ise %34 ile TRA Kuzeydoğu Anadolu  (Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) olduğu ifade edildi.

İlkokul seviyesinde net okullaşma oranı %91,2 oldu

Milli eğitim istatistiklerine göre; ilkokul seviyesinde net okullaşma oranı 2016/'17 öğretim yılında Türkiye genelinde %91,2, Adana’da %90,9, Mersin’de ise 90,6 olduğu ifade edildi. Net okullaşma oranı cinsiyet bazında karşılaştırıldığında, cinsiyetler arasında önemli bir farklılığın olmadığı belirtildi.

RESMİ KIZ ÇOCUK EVLİLİKLERİNDE AZALMA

TÜİK Adana Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada evlenme istatistiklerine göre; 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2013 yılında %6,2 iken 2017 yılında bu oran %4,2'ye düştüğü bildirildi.

İl bazında incelendiğinde 2017 yılında Adana ilinin %4’lük oran ile 41. sırada yer aldığı, Mersin ilinin ise %3,1 ile 53. sırada yer aldığı belirtildi. Ağrı ilinin %16,6'lık oran ile kız çocuk evlenmelerinde en üst sırada yer aldığı; bu ili, %16,1 ile Muş ve %12,3 ile Bitlis izlediği ifade edildi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu üç il ise sırasıyla; %0,4 ile Tunceli, %1,1 ile Rize ve %1,4 ile Trabzon olduğu bildirildi.

İşgücüne katılma oranı 15-17 yaş grubundaki çocuklarda %20,3 oldu

Yapılan açıklamada, Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı %20,8 iken, bu oran 2017 yılında %20,3 olarak gerçekleştiği bildirildi. İşgücüne katılma oranlarına cinsiyet bazında bakıldığında, 2016 yılında işgücüne katılma oranı erkek çocuklarında %27,8 iken aynı oran kız çocuklarında %13,4 olarak gerçekleştiği ifade edildi. Bu oran 2017 yılında ise erkek çocuklarında %28,5 iken, kız çocuklarında %11,8 olduğuna dikkat çekildi.

Yaş grubu 0-6 olan çocuklarda en fazla görülen rahatsızlık

Türkiye sağlık araştırması sonuçlarına göre; 0-6 yaş grubundaki çocukların son 6 ay içinde geçirdiği sağlık sorunları incelendiğinde, üst solunum yolu enfeksiyonu en fazla görülen hastalık olduğu belirtildi. Çocuklarının son altı ay içinde üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiğini söyleyenlerin oranı 2014 yılında %41,9 iken 2016 yılında %42,6 olarak gerçekleştiği ifade edildi.

Bu yaş grubunda 2016 yılında ikinci olarak en sık görülen hastalık %32,3'lük oran ile ishal olurken, çocukların en az geçirdiği hastalık %1,8'lik oran ile D vitamini eksikliğine bağlı kemik bozuklukları (raşitizm) hastalığı olduğu bildirildi.

Çocuklar en fazla dışsal yaralanma ve zehirlenmeler sonucu hayatını kaybetti

Ölüm nedeni istatistiklerine göre; 1-17 yaş grubunda en fazla çocuk ölümlerinin, dışsal yaralanma ve zehirlenmeler nedeniyle gerçekleştiğine dikkat çekildi. Söz konusu nedenle hayatını kaybeden, 1-17 yaş grubundaki çocuk ölüm sayısı 2015 yılında 2 bin 82 iken, 2016 yılında bin 942 kişiye düştüğü belirtildi. Sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları ise 1-17 yaş grubundaki çocuklarda ikinci en yüksek ölüm nedeni olduğu, bu yaş grubunda 2015 yılında 989 çocuk, 2016 yılında ise bin 60 çocuk sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi.

Trafik kazası sonucu yaşamını yitiren çocukların oranı 2016 yılında %10,4 oldu

TÜİK Adana Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan son açıklamada, Karayolu trafik kaza istatistiklerine göre; 2016 yılında gerçekleşen trafik kazalarının %15,7'sinin ölüm ya da yaralanma ile sonuçlandığı, bu kazalarda toplam 7 bin 300 kişi yaşamını yitirirken bunlardan 760'ını çocuklar oluşturduğu belirtildi. Yaşamını yitiren çocukların yaş grubu dağılımına bakıldığında, gerçekleşen çocuk ölümlerinin %44,6'sının 0-9 yaş grubunda, %20,9'unun 10-14 yaş grubunda ve %34,5'inin ise 15-17 yaş grubunda olduğu ifade edildi.

 

 

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°