TÜRKİYE’NİN İLK DİJİTAL GASTRONOMİ FESTİVALİ ADANA’DA GERÇEKLEŞTİRİLECEK
Manşet Haber 16.09.2020 09:22:15 0

TÜRKİYE’NİN İLK DİJİTAL GASTRONOMİ FESTİVALİ ADANA’DA GERÇEKLEŞTİRİLECEK

TÜRKİYE’NİN İLK DİJİTAL GASTRONOMİ FESTİVALİ ADANA’DA GERÇEKLEŞTİRİLECEK

Bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek olan Uluslararası Adana Lezzet Festivali için yapılan ve yapılması planlanan çalışmalar Vali Süleyman Elban’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda tüm detaylarıyla ele alındı.

Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıya; Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ, oda başkanları ile festival yürütme kurulu üyeleri katıldı.

Tüm dünyada ve Türkiye’de etkili olan koronavirüs salgını sebebiyle bu sene dijital olarak gerçekleştirilmesi planlanan ve “Türkiye’nin İlk Dijital Gastronomi Festivali” olma özelliğine sahip olan festivalle ilgili değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda konuşma yapan Vali Elban; koronavirüs salgını sebebiyle festivali dijital olarak gerçekleştirmeye karar verdiklerini ifade edip bir marka haline gelen festival aracılığıyla Adana’nın tarihi, kültürel, gastronomik değerlerini tüm dünyaya tanıtmayı planladıklarını belirtti. Pandemi sebebiyle bu yıl dijital olarak gerçekleştirilecek olan festivalde tüm kitle iletişim araçlarının kullanılacağını ve festivalin bu sene farklı bir boyutta olacağını kaydeden Vali Elban “Lezzet Festivalimizde sembolik olarak sahne, platform kurulacak. Programlar bu alanlarda gerçekleştirilecek; ancak vatandaşlarımız pandemi sebebiyle bu alanlarda olamayacak. Yine şehir dışından gelen misafirlerimiz ağırlanacak. Festival sırasında, Master Chef Türkiye adlı televizyon programının bir bölümünün çekimi ilimizde gerçekleştirilecek ve ekip ilimizi, yöresel lezzetlerimizi tanıtacak. Yine birçok ünlü şefi, kentimizde ağırlayacak, birbirinden farklı etkinliklere ev sahipliği yapacağız; ancak geçen senelerden tek farkı, bu sene maalesef alanlarda sergilenen toplu yemek görüntülerimiz olamayacak. Festivalimizin dördüncüsünü pandemi kuralları doğrultusunda olabildiğince coşkulu bir şekilde düzenleyeceğiz. Etkinliklerimizin, yerel ve ulusal medya ile sosyal medyada yaygın bir şekilde yer alacağına inanıyoruz.”dedi.

Toplantı, festivale yönelik çalışmaların detaylı bir şekilde değerlendirilmesinin ardından görüş ve önerilerin dile getirilmesiyle sürdü.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°