Türkiye’yi AKP iktidarından kurtarmalıyız
Manşet Haber 16.09.2012 01:46:29 0

Türkiye’yi AKP iktidarından kurtarmalıyız

Türkiye’yi AKP iktidarından kurtarmalıyız

Adana(Ulus)--CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Faruk Loğloğlu, Adana Milletvekili Ali Demirçalı ve PM Üyesi Gökçe Pişkin, CHP Yüreğir, Sarıçam ve Ceyhan İlçe örgütlerini ziyaret ederek, yerel seçimlere hazırlanmalarını istedi.

İl Başkanı Orhan Sümer ve il yöneticilerinin de katıldığı ziyaretlerin ilki Yüreğir ilçesine gerçekleşti. İlçe Başkanı Turgut Üstün ve ilçe yöneticileri ile görüşen Adana Milletvekilleri Faruk Loğoğlu, Ali Demirçalı ve PM Üyesi Gökçe Pişkin, CHP genel merkezinde yürütülen seçim çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Genel Başkan yardımcısı Faruk Loğoğlu, ülkenin durumunun görünenden daha kötü olduğuna dikkat çekte, “Türkiye’nin bu kötü gidişine dur demeliyiz. Türkiye AKP iktidarından en kısa sürede kurtulmalıdır. Bunun için örgütlerimize büyük görevler düşüyor. Ülkemizin kötü gidişatını durduracak tek güç ve parti CHP’dir. CHP olarak yerel seçimleri çok önemsiyoruz. Her kademedeki partilimize büyük görev düşüyor. Örgütlerimizle çok iyi çalışmalıyız. Şimdi parti içi sorunları tartışma zamanı değil. Türkiye’yi kurtarma zamanı. Adım adım Türkiye’yi AKP’den kurtaracağız.” şeklinde konuştu.



CHP Adana Milletvekili Ali demirçalı, parti yönetiminin en sağlıklı yöntemle aday belirleyeceğinden kimsenin kuşku duymaması gerektiğini belirterek, “CHP Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve genel merkezimiz en iyi yöntemlerle adaylarımızı belirleyeceğine inanıyoruz. Buna güvenmeliyiz. Yetkili kurullarımıza güvenelim. Biz belirlenecek adayları seçtirebilmeliyiz. Hepimize çok büyük görevler düşüyor. Hepimiz çok çalışmalıyız” dedi.

CHP PM Üyesi Gökçe Pişkin de seçim süresince Adana’da olacağını, verilecek her görevi yerine getireceğini söyledi. CHP Genel Merkezinde yerel seçimlerle ilgili çok ciddi çalışmaların yapıldığını, bu seçimlerde CHP’nin 3 ayrı araştırma şirketi ile çalışacağına dikkat çekti. PM Üyesi Pişkin, CHP’nin Adana’da Büyükşehir dahil tüm belediyeleri kazanabilecek güçte olduğunu da sözlerine ekledi.

CHP Genel Başkan yardımcısı Faruk Loğoğlu, Adana Milletvekili Ali Demirçalı, PM Üyesi Gökçe Pişkin, İl Başkanı Orhan Sümer daha sonra Sarıçam İlçe Başkanı Musa Gökdemir ve ilçe yöneticileri ile görüştü. Sarıçam ilçe örgütünün seçim çalışmaları hakkında bilgi aldı. CHP Genel Başkan yardımcısı Faruk Loğoğlu, Adana Milletvekili Ali Demirçalı, PM Üyesi Gökçe Pişkin, İl Başkanı Orhan Sümer ile il yöneticileri Ceyhan İlçesine geçerek İlçe Başkanı İlyas Kurt ile yöneticilerle görüştü. Sorunlarını, önerilerini dinledi.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°