“TÜRKÜLERİN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ VARDIR”
GÜNCEL 21.03.2018 17:40:47 0

“TÜRKÜLERİN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ VARDIR”

“TÜRKÜLERİN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ VARDIR”

Adana Tabip Odası, 14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlediği konserde türkü üstadı Sadık Gürbüz sahne aldı,”Türki,ü bir halkın yaşanmışlıklarıdır” dedi.
Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezinde gerçekleşen konserde Çanakkale Şehitlerini anarak açılış konuşmasını yapan Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, şöyle dedi:
“Çanakkale Savaşı zaferinin 103. Yıl dönümünde kahraman şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz. 14 Mart Tıp Haftası etkinliklerimizde sanattan hekim sorunlarına, futbol turnuvasından sinemaya, çocuklarımızın müzik dinletisinden mesleğinde 40.- 50. yılını dolduran büyüklerimize plaket verilmesine, panel’den fotoğraf sergisine kadar birçok alanda etkinlik yaptık. Amacımız yoğun ve yorucu olarak çalıştığımız, sorunların arttığı bu günlerde hekimleri ve sağlık çalışanı arkadaşlarımızı bir araya getirerek farklı bir gün yaşatmak istedik. Bu gün aslında kendisi avukat olan sanatçı dostumuz Sadık Gürbüz bizlerle olacak. Yaptığı beste ve baş vurduğu yöntem ile seslendirdiği türküleri zevkle dinleyeceğiz. Bu konser ile 14 Mart Tıp Bayramı etkinliklerimizi sonlandırıyoruz. Emeği geçen, destek veren, yanımızda olan herkese çok teşekkür ediyorum.”
Türkülerin birleştirici gücü olduğunu söyleyen Sanatçı Sadık Gürbüz, “Türküler insanları insancıllıkta, sevgide birleştirir. Sevgi doludur. Türküler tarihi belge niteliğindedir. Yaşananları anlatır. Her dönemin kendine göre türküleri oluşur. Kiminde ağıtlar olurken, kimisinde kahramanlık, kiminde sevda olur. Türkü halkın yaşanmışlıklarıdır. Nazımın dediği gibi insansız yaşanır türküsüz yaşanmaz. Türküler insana sevgiyle bağlıdır, aldatmazlar.” Diye konuşan Sadık Gürbüz, Pir Sultan Abdal albümünden türküler söyledi.
Konser sonunda Başkan Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, TTB Genel Sekreteri Uzm. Dr. Sezai Berber ve TTB MK Üyesi Dr. Yaşar Ulutaş, sanatçı Sadık Gürbüz’e teşekkür plaketi ve çiçek verdi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

35.8° / 20.3°