Tuvaletlere standart getirildi
Manşet Haber 17.08.2012 15:30:10 0

Tuvaletlere standart getirildi

Tuvaletlere standart getirildi

Halka açık tuvaletlere de TSE standartı geldi. İçişleri Bakanlığı'nın başlattığı uygulama ile dünden itibaren artık işyeri ve restoran tuvaletleri de dahil tüm tuvaletlere standartları taşıyacak.

İşte tuvalet standartları:

-Zemin ve duvarları haşere ve mikroorganizmanın yerleşmesine izin vermeyen, kolay temizlenebilir ve yıkanabilir olacak.
-Tuvalet kabinlerinin yüksekliği en az 2, eni 1 ve derinliği 1.50 metre olacak.
-Alaturka tuvaletlerde kabin zemini hela taşı dışında ve deliğine yönelik en az yüzde 1 eğimli olacak.
-Tutunarak kalkmaya yarayan bir tutamak bulunacak ve kapı içeriye doğru açılacak.
-Birisi alafranga ise diğeri alaturka olacak. Kapılara türü yazılacak.
-Alaturka tuvalette musluk altına en az 1 litrelik plastik su kabı konulacak.
-İkiden fazla pisuarlı mekânlarda çocuklar için de pisuar olmalı. Pisuarın gaga yüksekliği zeminden 50 cm yüksekte bulunmalı.
-Tuvaletteki hela taşları iki hazneli otomatik yıkamalı olacak ve alafranga tuvaletlerde tuvalet kâğıdı, klozet kâğıtlığı ve hijyenik klozet kapağı bulunacak.
-Tuvaletlerde hela taşı bitim hizasında sağda musluk, alafranga tuvaletlerde de taharet musluğu bulunacak. Kâğıtlık sol tarafta yer alacak
-Halka açık tuvaletlerde sıvı savun kullanılacak. Sabunluk ise fotoselli veya basmalı olacak.
-Her kabinde kapaklı ve pedallı çöp kutusu ve çöp poşeti bulunacak.
-Kabinlerin kapılarının arkasına askılık asılacak.
-Tuvaletlerde hijyen amaçlı dezenfektan aparatı da yer alacak.
-Tuvaletlerde, klozet, ayna, musluk ve lavabolar için ayrı renklerde temizlik ve kurulama bezi olacak.
-Klozet için kırmızı, ayna ve musluklar için mavi, kapı, kapı kolları ve prizler için de sarı renk bez kullanılacak.
-Tuvaletlerde boy aynası da yer alacak.
-Tuvaletlerde çalışanların bulaşıcı ve salgın hastalıklara sahip olmadıklarına dair rapor alması gerekecek.
-Çalışanların tırnakları uzun ve ojeli olmayacak.( DENİZ ÇİÇEK/HABERTÜRK)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°