ÜĞRÜNÜ ÜĞRÜNÜ GELİR DEREDEN

Bedriye, Şarkışla’da çiftçilik yapan bir ailenin kızı. Kısaca Bedir derler adına. Ailenin yanında küçük yaştan beri çalışan Ömer diye bir genç vardır; güçlü, kuvvetli, yakışıklı bir delikanlı.

Ömer'le Bedir aynı yaştadırlar. Çocuklukları hep beraber geçer. Saf çocukluk sevgileri büyüdükçe aşka dönüşür. İkisi de sever birbirlerini; ikisi de bilir sevildiklerini. Ama açığa vurmazlar, dillendiremezler duygularını.

Ömer zaman zaman niyetlense de Bedir'in yanına varınca cesareti kırılır, dili tutulur, yutkunur, boğazında düğümlenir kelimeler.Bedir de bilir Ömer’in ne söylemek istediğini, neden söyleyemediğini. Bekler ki ,Ömer bir şeyler desin. Ömer demeyince o da diyemez bir şey. Aylar günleri, yıllar ayları kovalar durur.

Şarkışla'da yaylaya çıkılır yazları. Bedir'in ailesi de yazları Kızanandı denilen yaylada geçirirler. Kızanandı, fazla kalabalık olmadığı içinde, insanlar hep tanır birbirini. Akşamları bir yerde toplanılır masallar anlatılır, türküler söylenilir, halaylar çekilir. Nasıl geçer koca yaz, farkına bile varılmaz. Bir sonraki yaz mevsimi iple çekilir.

İşte böyle bir yaz, duyguların şaha kalktığı, insan kontrolünü aştığı bir an, Ömer Bedir'e duygularını açar. Aslında dilinden bir şeyler dökülmüştür ama o da bilmez ne dediğini. Bedir de duymuştur bir şeyler. Ama o da bilmez ne duyduğunu. Ne önemi var ki kelimelerin, yanaklarda kızarma, gözlerin birbiriyle buluşması anlatmıştır her şeyi.

Sonra, gizli gizli buluşmalar başlar. Daha doğrusu onlar öyle zannederler. Gören görür, bilen bilir her şeyi. Ve kısa zamanda köyde konuşulur olur Ömer ile Bedir'in sevdası. Ama hiç yadırganmaz. Herkes yakıştırıverir onları birbirlerine. Artık beklenen evlenmeleridir.

Ömer Allah'ın emriyle istetecektir Bedir'i. Dünürcüler belirlenir. Bedir geleneklere uygun bir şekilde istenir. Ama Karar olumsuzdur. Fakirdir Ömer. Baba biraz yumuşasa da, anne Gürcü Hatun, şiddetle karşı çıkar Ömer’e.

Aslında, aklında başka bir şey vardır Gürcü Hatun’un. Bir süre sonrada Bedir'i, Şevki isimli yaşlı ve zengin birine verir. Muradına ermiştir Gürcü Hatun. Ama ya Bedir? Ya Ömer?

Düğün günü Ömer yakın bir arkadaşı ile yaylaya çıkar. Gelin alayını uzaktan, kahrolarak, içi yanarak seyrederler, içlenir. Güzünde yaş, dilinde bir türkü.

Bedir'in yaşlı kocası bir süre sonra ölür. Kaderidir bu, feodal toplumlarda genç kızların. Ömer henüz evlenmemiştir.Aşka saygı duyan, sahip çıkan ahali araya girip, onları evlendirmek isterler. Ama Bedriye Ömer'i hala çok sevse de, kabul etmez evliliği. Gerekçe nedir bilir misiniz? Etraf ne der?

Aşkını kalbine gömer, Bedir. Ömer’i iki kere kaybetmiştir. Teselliyi Ömer’in kendisi için yaktığı türküyü gizli gizli söylemekte bulur.

MÜMKÜN MÜ SİZCE DOSTLAR, MÜMKÜN MÜ?

İNSAN SORMADAN, İSYAN ETMEDEN, EDEMİYOR;