ÜLKEDE HANGİ HİKAYEYE AĞLASAK?

ÜLKEDE HANGİ HİKAYEYE AĞLASAK?

Burası Türkiye, “bir dokun bin ah işit”.
Ülkenin en zengini de TV programlarında çocukluk dönemlerinde zor günler yaşadığından bahseder.
Şimdi,
Bir eli yağda, bir eli balda misali, yatlar katlar.
Milletin a… na dalanlarında aynı böyle hayatı vardır. Çok izlemem! Fakat havaların çok sıcak olması nedeniyle evde mecburiyet hapis hayatı nedeniyle, master chef izledik hanım sayesinde.
Öyle bir hayat hikayesi izledim ki.
gözlerinizin dolmaması mümkün değil. Neco usta, asıl adı Naciye olan kadın erkek kılığıyla ahçılık işi bulmuş. Ülkenin kadına bakış açısı bu.
Kadın ülkede ikinci sınıf insan gibi görünmesi bu Hükümet in ortak görüşü.
Diyor ki,
Neco usta, hayat beni yere vurdukça ayağa kalktım, üç çocuğumun yaşamını idame etmek zorundaydım, gece 4 lerde saatlerce eve yayan gittim. Yemek programımı yoksa gerilim filmi mi diye gözlerim doldu. Oysaki sadece yemek nasıl yapılır diye izlemek izlemiştim. Son yıllarda çöken ekonomik veriler ülkede çok fazla hayat hikayelerine sahne olacak gibi. Asıl insanı üzen birileri fakirin üzerinden kendine cennet hayatı yaşarken insanların daha çok cehennem hayatı yaşamaları. Denge denen olay aç gözlü insanlar yüzünden dehada açılmaya başladı. Aslında ülkenin kaynakları herkese yeterdi. Fakat, Neyzen Tevfik’in dediği gibi, “Tarlaya karga dadandı, ambara fare, fırına hırsız, memlekete harami-geldikleri gibi gitmediler! kimi itini bıraktı kimi bitini, kimi de piçini, yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil”.
Bu düşünce devam ettiği sürece daha çok acılı hikayeler dinleriz.

Süleyman YALÇIN

18.07.2022 12:48:39

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI