“Ülkenin geleceği için birleşme zamanı”
Manşet Haber 25.08.2015 19:53:54 0

“Ülkenin geleceği için birleşme zamanı”

“Ülkenin geleceği için birleşme zamanı”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanı Burhanettin Bulut, 7 Haziran Genel Seçimleri sonrasında CHP’nin ülkede barışı, ekonomik refahı sağlayacak, toplumu huzura kavuşturacak geniş tabanlı bir koalisyon hükümetinin kurulması için elinden gelen tüm çabayı göstermesine karşın AKP’nin ve MHP’nin bir koalisyon kurma yönündeki isteksizliği nedeniyle hükümetin kurulamadığını söyledi.  Türkiye’nin oldukça sıkıntılı bir süreçten geçtiğinin altını çizen Bulut, Kasım ayında yapılacak erken genel seçimlerin ülkenin ve Cumhuriyetin geleceği açısından yaşamsal öneme sahip olduğunu vurguladı. Bulut, “Çocuklarımızın yarınları, ülkemizin geleceği için dargınlıkları, küslükleri bir kenara bırakıp CHP çatısı altında buluşma zamanıdır. Çünkü millet iradesine saygılı tek parti CHP’dir. Barış için, huzur için gün, ayrışma değil birleşme günüdür” dedi. 

CHP ÇABA GÖSTERDİ

burhanettin_atama_il_baskaniCHP Adana İl Başkanı Burhanettin Bulut yaptığı açıklamada, 7 Haziran seçimlerinin ardından CHP’nin siyasi kaygıları bir kenara bırakıp ülkenin geleceği ve halkın yararı için geniş tabanlı, çözüm üretip ülkedeki sorunları çözecek, ekonomik refahını sağlayacak, toplumsal barışı tesis edecek bir koalisyon hükümetinin kurulması için son ana kadar çaba gösterdiğinin altını çizdi.

“MİLLİ İRADEYE SAYGI DUYAN TEK PARTİ CHP”

Bulut, “Milli iradeye saygı duyup, ülkede barış ve huzur ortamını sağlayacak, ekonomik refahı sağlayacak, topluma nefes aldıracak geniş tabanlı bir koalisyon hükümetinin kurulması yönünde samimi olarak çaba gösteren, sağduyulu davranan tek parti CHP’dir. Türkiye milli iradeyi yok sayan anlayışlar ve kişisel ihtiraslar nedeniyle büyük bir fırsatı kaçırdı” diye konuştu.

Ülkenin zorlu bir süreçten geçtiğine dikkati çeken Bulut, 7 Haziran seçimlerinin hemen ardından başlayan terör olayları nedeniyle toplumsal barışın tehdit altında olduğunu vurguladı. Sorunların çözüm yerinin siyaset olduğunu kaydeden Bulut, siyasi irade yoksunluğu nedeniyle sorunların çözülmek yerine derinleştiğini söyledi.

“ BARIŞA İHTİYACIMIZ VAR”

Bulut, “Bugün; ülkemizin en çok ihtiyacı olan şey toplumsal barıştır. Her gün şehit cenazeleri geliyor ve ne yazık ki şehit cenazeleri üzerinden siyaset yapıp akan kandan beslenen siyasetçilerin varlığına tanık oluyoruz” şeklinde konuştu.

DEMOKRASİYE DARBE!

Böylesi bir ortamda Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurma görevini sadece AKP’ye vermesinin manidar olduğunu dile getiren Bulut, Cumhuriyetin teminatı olan CHP’ye hükümeti kurma görevinin verilmemesinin demokrasiye vurulan bir darbe olduğunun altını çizdi. Bulut, “CHP’ye hükümeti kurma görevini verilmemesi millet iradesinin gaspından başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı.

“AKP DE MİLLET İRADESİNİ YOK SAYDI”

‘Millet iradesi’ söylemleriyle 13 yıldır iktidarda olan AKP’nin de 7 Haziran seçimlerinde ve millet iradesini yok saydığını belirten Bulut, Kasım ayında yapılması beklenen erken seçimlerin Cumhuriyet tarihinin son seçimleri olabileceğini vurguladı.

“BARIŞI SAĞLAYACAK PARTİ CHP’DİR”

Bulut, “Cumhuriyet’in devamı için birleşmek zorundayız. Ülkenin geleceği, çocuklarımızın yarınları için dargınlıkları, küslükleri bir kenara bırakıp CHP çatısı altında buluşmalıyız. Gün ayrışma değil birleşme, dayanışma günüdür. Gün Büyük Önder’in emanet ettiği Cumhuriyet’i yaşatma günüdür. Ülkenin sorunlarını çözecek parti de toplumsal barışı sağlayacak parti de CHP’dir. Çünkü CHP’nin verilmeyecek bir hesabı yok” dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°