Vahim Sonuçlar Doğurur
Manşet Haber 7.05.2016 17:45:33 0

Vahim Sonuçlar Doğurur

Vahim Sonuçlar Doğurur

Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Gazeteci Can Dündar'a yapılan silahlı saldırı girişimini kınadı. TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca'nın ilgili açıklaması şöyle:yilmaz_karaca_

'MİT Tırları davasında yargılanan Gazeteci Can Dündar'a, Çağlayan Adliyesi önünde silahlı saldırı girişiminde bulunulması, son derece üzücü ve kaygı verici bir olaydır. Dündar'ı teğet geçen iki kurşundan biri , NTV Muhabiri Yavuz Şenkal'ı ayağından yaralarken, daha üzücü bir sonucun yaşanmaması tek tesellimiz olmuştur. Bu saldırı bir kez daha göstermektedir ki, gazetecilerin hedef gösterilmesi, vahim sonuçlar doğurur, toplumsal hafızada onulmaz yaralar açar. Ülkemizde gazetecilerin hukuk yoluyla cezalandırılmalarının önünde herhangi bir engel bulunmamakta, kaldı ki bu konuda meslektaşlarımızın otokontrol yapmalarını gerektiren yasa maddeleri fazlasıyla mevcuttur. Gazetecilerin bireysel olarak kanun dışı yollarla sindirip cezalandırma girişimi asla kabul edilemez. Bu bağlamda meslektaşımız Can Dündar'a yapılan saldırı girişimini şiddetle kınıyoruz.'
'MAHKEME KARARI
TARTIŞMALIDIR'
TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca'nın açıklamasında, mahkeme kararına ilişkin ise şu ifadelere yer verildi:
'Bizler her şart ve ortamda gazeteciliği, dolayısıyla halkın haber alma hakkını savunmalıyız. Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili söz konusu mahkeme kararı, gazeteciliğin cezalandırılması sonucunu doğurmuş, bu nedenle kamuoyunun vicdanında kabul gören bir karar olmamıştır. Sonuç itibarı ile devlet sırrı, devlet tarafından korunur. Devlette yaşanan güçler çatışması sırasında yapılan ve sadece iç değil dış dünya kamuoyuna da yansıyan bir operasyonun haberleştirilmesine ceza verilmesi, ülkemizde basın özgürlüğünün geldiği nokta açısından büyük bir talihsizlik daha oluşturmuştur. Tartışmalı kararın yüksek yargıda düzeltileceğine ve ülkemizde bir anlamda gazeteciliğin mahkum edilmesinin önüne geçileceğine inanmaktayız.'

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°