Vali Coş’tan 2 kişiye hakaret davası
Manşet Haber 11.02.2014 11:55:46 0

Vali Coş’tan 2 kişiye hakaret davası

Vali Coş’tan 2 kişiye hakaret davası

cos_vali_makam10 Kasım Atatürk’ü anma törenleri sırasında Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'un 'gavat' diyerek tepki gösterdiği Atatürk Parkı’ndaki eylemlerde, şikâyetçi olarak bir kişiye hakaret suçundan 2 yıl, bir kişiye hem hakaret ve hem tehdit suçundan 4 yıl hapis istemiyle dava açıldığı ortaya çıktı.

Adana Atatürk Parkı’ndaki olaylarda Vali Hüseyin Avni Coş, şikâyette bulundu. Buradaki olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında polisin çektiği görüntülerin tamamı izlendi. Bu görüntülerde Vali Hüseyin Avni Coş’a  hakarek ettiği ileri sürülen Mustafa Onur K. hakkında hakaret ve tehdit suçlamasıyla 4,  Sezer Z. hakkında da 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle Adana  8. Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığı bildirildi.

'O GAVATI AL'

Adana'da 10 Kasım törenleri sırasında yaşanan arbede sonucu Vali Hüseyin Avni Coş aleyhine sloganlar atılmış, Vali Coş ise gösterilere 'Allah belanı versin diyen o gavatı al' olmuştu.

GAVAT DEMİŞİM

Büyük tartışmalara neden olan bu olay sonrasında Vali Coş önce kavas dediğini sandığını ama daha sonra görüntüleri izleyince ağzından o kelimenin çıktığını farkettiğini söyledi. Vali 'İstemeden ağzımızdan çıkmış bir kelime ama halka değil o küfürbaz şahsa yöneliktir' ifadelerini kullanmıştı.

10 KİŞİYE PARA CEZASI

Tartışmalar bununla da sınırlı kalmadı. Adana Emniyet Müdürlüğü protesto gösterilerine katılan 9 kişiye Kabahatler Kanunu'na göre 186'şar lira para cezası kesip serbest bıraktı.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°