VALİ COŞ’TAN İDDİALARA YAZILI YANIT
Manşet Haber 6.10.2016 16:24:05 0

VALİ COŞ’TAN İDDİALARA YAZILI YANIT

VALİ COŞ’TAN İDDİALARA YAZILI YANIT

Radikal Gazetesi eski muhabiri Fatih Yağmur’un sosyal medyadan “MİT TIR’ları” haberleriyle ilgili iddialarına dönemin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’tan yazılı yanıt geldi.
Halen Sakarya Valisi olan Hüseyin Avni Coş’un yazılı açıklaması şöyle:
“Terör örgütlerinin sosyal medya uzantılarının ve onların etkisinde kalanların son günlerde yalan, yanlış, montaj yayınlarla iftira ve hakaretlerle tarafımıza organize bir şekilde saldırdıkları görülmektedir.
Bu kapsamda;
A- 2010 yılından beri muhtelif kişilere iftira ve hakaret için sosyal medyada kullanılan, daha önce milyonlarca kişinin izlediği, yabancı ülke kaynaklı bir video ile bu sefer tarafımıza saldırılmıştır. Konu yargıya intikal ettirilmiş olup haysiyet cellatlığına soyunanlardan, ahlaksızlardan yargı nezdinde hesap sorulacaktır.
B- Bir gazete muhabiri F.Y.’ ye atfen sosyal medyada şahsımıza ait gerçek dışı iddialar yayınlanmıştır. Konuyla ilgili gerçekler şöyledir:
1- F.Y. adlı muhabir, Emniyet KOM Şubesinin Adana’daki bazı yolsuzluk iddialarına ait çalışmalarını haber yapmak için gelmiş, İl Emniyet Müdürlüğüne gönderilmiştir.
2- Konuya ilişkin haberi 2013’de gazetesinde yayınlayan F.Y. daha sonra tehdit edildiği gerekçesiyle yardım istemiş, gereği için İl Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilmiştir.
3- Fetö’nün Mit Tırlarına saldırısından önce, 17-25 Aralık 2013’den sonra İl Emniyet Müdürü dahilEmniyette kadro değişmiş, F.Y. nin bahsettiği kişiler görevden alınmış, yerlerine yeni görevliler atanmıştır.
4- Fetö’nün Mit Tırlarına saldırısı, 19.01.2014 günü yani F.Y. nin bahsettiği kişilerin görevde olmadığı tarihte yapılmıştır.
5- Fetö, Mit Tırlarına saldırıda Emniyeti değil Jandarmayı kullandığı için, bu hain girişimin dokümanlarını Emniyet değil Jandarma oluşturmuştur. Dolayısıyla dokümanlar Emniyette değil Jandarmada bulunmaktadır.
6- Ne F.Y., ne de başka bir basın mensubuna Fetö’nünMit Tırları Saldırısına ait bilgi ve belgelere ulaşması için hiçbir imkan sağlanmamıştır.
7- Gerçek dışı bilgilerle kamuoyunu yanıltan, kişilik haklarımıza zarar verenlerle ilgili her türlü yasal işlem başlatılmıştır.
Terörle Mücadele azmimizi kırmak, Aziz Milletimize ve Devletimize hizmetten alıkoymak isteyen tüm Şer Güçlerle, bundan sonra da mücadelemiz hukuki zeminde yılmadan, bıkmadan, usanmadan sürecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur. “

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°