VALİ DEMİRTAŞ, KAYMAKAMLARLA BİR ARAYA GELDİ
SİYASET 5.10.2018 19:58:46 0

VALİ DEMİRTAŞ, KAYMAKAMLARLA BİR ARAYA GELDİ

VALİ DEMİRTAŞ, KAYMAKAMLARLA BİR ARAYA GELDİ

Vali Mahmut Demirtaş, devam eden ve proje halindeki kamu yatırımlarını değerlendirmek, ilçelerde gerçekleştirilen kamu hizmetlerini masaya yatırmak ve vatandaşların taleplerini ele almak üzere, Adana’nın tüm ilçelerinde görev yapan kaymakamlarla bir araya geldi.
Vali Demirtaş, Valilik Makamında gerçekleştirdiği toplantıda, kaymakamlardan görev yaptıkları ilçelerin genel durumu ve verilen kamu hizmetleri hakkında bilgiler aldı.

Vali Mahmut Demirtaş’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda tek tek söz alan ilçe kaymakamları, görev yerlerinde gerçekleştirilen hizmetler, eksiklikler ve vatandaşların çeşitli konulardaki talep ve beklentilerinin karşılanması noktasında gerçekleştirilen çalışmalar hakkında detaylı bilgiler verdi.
Adana’nın, merkez ve İlçelerindeki kamu hizmetlerine ilişkin yol haritasının detaylarıyla masaya yatırıldığı toplantıda kaymakamlara hitap eden Vali Mahmut Demirtaş, vatandaşların dile getirdikleri taleplerin yerine getirilmesi ve eksikliklerin giderilmesi için gerekli hassasiyet ve gayretin gösterilmesinin çok önemli olduğuna dikkat çekti.

Toplantı, Vali Mahmut Demirtaş’ın ilçe kaymakamlarına verdikleri bilgilerden dolayı teşekkür etmesi ve çalışmalarında başarılar dilemesiyle son buldu.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°