VALİ EŞİNDEN HALK SAĞLIĞINA ZİYARET
Manşet Haber 13.12.2019 18:26:49 0

VALİ EŞİNDEN HALK SAĞLIĞINA ZİYARET

VALİ EŞİNDEN HALK SAĞLIĞINA ZİYARET

Adana Valisi Mahmut Demirtaş’ın eşi Beyhan Demirtaş, İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığını ziyaret etti.
Adana Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden medya kuruluşlarına gönderilen bu konudaki haber şöyle.
“İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Özer’in hazır bulunduğu ziyaret sırasında Hanımefendi Beyhan Demirtaş, yetkililerden kurumda yürütülen; aşılama, bulaşıcı hastalıklarla mücadele, yenidoğan tarama programları, kanser taramaları, içme sularının kontrolü, tütün ve bağımlılık yapıcı maddelerle mücadele, kronik hastalıklarla ilgili verilen koruyucu sağlık hizmetleri, aile sağlığı merkezlerinin planlanması, değerlendirilmesi ve sağlıklı hayat merkezlerinde sunulan hizmetler ile ilgili detaylı bilgiler aldı.
Gerçekleştirdiği incelemeler ve aldığı bilgilerin ardından bir açıklamada bulunan Hanımefendi Beyhan Demirtaş; insanın hayatında en önemli şeyin sağlık olduğunu, sağlık olmazsa her şeyin yarım kalacağını dile getirerek Adana genelinde verilen sağlık hizmetlerinin kaliteli ve nitelikli olmasının büyük önem arz ettiğini ifade etti.
Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı tarafından verilen sağlık hizmetlerinin hepsinin toplumun daha sağlıklı ve bilinçli olması bakımından çok önemli olduğunu belirten Hanımefendi Beyhan Demirtaş, kurum çalışanlarına ilgilerinden dolayı teşekkür edip çalışmalarında başarılar diledi.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°