Manşet Haber 17.05.2016 18:39:18 0

'Vali istifa etmeli'

'Vali istifa etmeli'

Adana(Ulus)--19 Mayıs Perşembe günü deplasmanda Vartaş Elazığspor karşılaşması için Malatya'da kampa giren Adana Demirspor'un, Malatya Valiliği'nce güvenlik gerekçesi nedeniyle alınan kararla şehirden ayrılması üzerine Adana Demirspor Kulübü Başkan Sedat Sözlü basın açıklaması yaptı.

Valinin, görev yaptığı şehirde kamp yapan takımın güvenliğini sağlamak zorunda olduğunu söyleyen Sözlü, 'Malatya Valisi Süleyman Kamçı, aldığı bu kararla iki kenti karşı karşıya getirmiş; takım taraftarları arasına nifak tohumu atmıştır. Kabul edilemez bu kararından ötürü Vali Kamçı derhal istifa etmelidir' dedi.sozlu_ads_baskani

'İÇİŞLERİ BAKANLIĞI HAREKETE GEÇMELİ'

Kampa gelen bir takımın bile güvenliğini sağlayamayacaklarını beyan eden valiliğin, bu tavrıyla Malatya turizmini de baltalamış olduğunu ifade eden Sedat Sözlü, 'Bu kadar olumsuzluğun ardından artık kasıt arıyoruz. Sanırım bu durum Türkiye'de bir ilk. Play-off kadar hayati bir maç öncesi bu ayıp değil mi? Buradan İçişleri Bakanı'na da çağrı yapıyorum: Bu valiyi gözden geçirin. Kritik bir maç öncesi futbolcularımızın moralini ve psikolojisini bozmaya kimsenin hakkı yok. Bu olay sportif skandaldır' diye konuştu.

'MALATYA İLE BİR SORUNUMUZ YOK'

Olayın ardından Alima Yeni Malatyaspor'un Başkanı ile görüştüğünü belirten Adana Demirspor Kulübü Başkanı Sedat Sözlü, 'Teknik Direktörümüz Malatya'da kamp yapacaklarını söylediğinde eşimin de Malatyalı olması nedeniyle sevindim. 3-5 kendini bilmezin tavrı asla Malatya'ya ya da Yeni Malatyaspor'a mal edilmemeli. Yeni Malatyaspor'un Başkanı Sayın Adil Gevrek olayın ardından beni aradı ve olayın kendileri ile hiçbir ilgili olmadığını söyledi. Bu nedenle, bu olayın Malatya'da da hoş karşılanmadığını biliyoruz' dedi.

Basın açıklamasına Başkan Sedat Sözlü ile birlikte, 2. Başkan İmam Gazali Hıradağı, Adana Demirspor Kulübü Hukuk İşleri Sorumlusu Diren Özgül, İdari İşler Sorumlusu Ayhan Deniz ve Amatör Kulüpler Sorumlusu Murat Balak da katıldı. Hukuki açıdan olayı değerlendiren Diren Özgül de, olayın yalnızca sportif skandal değil aynı zamanda hukuki skandal olduğunu vurguladı.

'KIZILAY ÇADIRINDA DA KALSAK, MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Tooplantıda, 19 Mayıs Perşembe günü oynanacak Vartaş Elazığspor-Adana Demirspor karşılaşmasının hakem seçimine de değinen Başkan Sözlü, 'Elazığspor karşılaşmamızı yönetecek hakem Barış Şimşek, Trabzon bölgesinden. Elazığspor'un Teknik Direktörü Ogün Temizkanoğlu da Trabzonsporlu. Bu kadar hassas bir süreçte MHK nasıl böyle bir hata yapar? Belli ki bu olumsuzluklar devam edecek. Final için Konya'ya gittiğimiz zaman yine sorunlar yaşarsak; Türk Kızılayı çadırında kamp yapacağız; yine de mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz' diye ifade etti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°