Bakanlar Valilik Bahçesine Fidan Dikti
Manşet Haber 17.02.2014 23:20:07 0

Bakanlar Valilik Bahçesine Fidan Dikti

Bakanlar Valilik Bahçesine Fidan Dikti

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu hükumet olarak Adana’ya 11 yılda 14 milyar liranın üzerinde yatırım yaptıklarını açıkladı.


eroglu_agacdiktiAdana’ya temel atma ve açılış töreni için Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile birlikte gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu  Vali Hüseyin Avni Coş’u ziyaret etti.


Ziyarette konuşan Vali Hüseyin Avni Coş, Sayın Bakanlarımızı İlimizde görmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, Adana ile ilgili brifing verdi. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu ise, İmamoğlu İlçesi’nde 130 milyon liralık 10 tesisin temelini atmak için Adana’ya geldiklerini anımsattı. Hükümet olarak verdikleri her sözün arkasında durduklarını dile getiren Eroğlu 'Bakanlık olarak 2014-2015-2016 senelerini orman ve su yatırımlarında hamle yılı ilan ediyoruz. Biz sözünün eri bir hükumetiz. Yapamayacağımız hiçbir şey için söz vermeyiz. Orman köylüsü artık orman işletmelerinin hasmı değil hısımıdır. Bozuk orman arazileri ya da köylere yakın yerlerden arsaları köylülere tahsis ediyoruz. O alanda ne yetişiyorsa onu ekiyoruz. 3 yıllık bakımını da biz karşılıyoruz. Kura sonucu belirlenen parselleri köylülerimize ücretsiz veriyoruz. O parselin gelirinin tamamı köylülere kalma şartıyla sertifika veriyoruz' şeklinde konuştu.


Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, Adana’nın turizm açısından gelişmesi için de çalışma yaptıklarını, Turizmde artık denizden yayla ve doğa turizmine doğru bir yönelim olduğunu belirterek, 'Adana’da doğa turizmini geliştirmek adına bir master plan hazırlıyoruz. Ön çalışmaları başladı. Adana’da müthiş bir tabiat var. Bunu mutlaka değerlendirmek gerek' dedi.


Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, hükumet olarak Adana’ya 11 yılda 14 milyar liranın üzerinde yatırım yaptıklarını hatırlattı.


Organik bal üretimi amacıyla bal ormanları kurduklarını dile getiren Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, 'Eskiden arıcılar ormanlara sokulmuyordu. 2007'de arıcılar bu konuyla ilgili bana geldi. Meğerse ilgili kanunda 'Ormanlık alana hiçbir hayvan giremez' diye bir madde var. Arı da bir hayvan olduğu için arıcıların Ormana girmesine izin verilmiyordu. Konuyla ilgili 16 maddelik bir genelge hazırladık. Bu sayede ülkemiz dünyada bal üretiminde ikinci sıraya geldi' ifadelerini kullandı.


Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, yerel seçimle birlikte Türkiye’de demokrasi şöleninin başlayacağını söyledi. Hükümetin seçimle alakalı olağanüstü faaliyete girişmediğini anlatan Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, 'Popülizme kaçmadan, rehavete kapılmadan çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bakanlıklarımızın Adana’ya verdiği önem ortadadır. Yapılan hizmetlerle ilgili broşür hazırlarken bizim bile farkında olmadığımız büyük eserlerin ortaya çıktığını görüyoruz. Bunda başta Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın büyük katkısı vardır' diye konuştu.


Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr.Veysel Eroğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ve Vali Hüseyin Avni Coş, Valilik bahçesine ziyaretin anısına fidan dikti.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°