VALİLİKTEN BALIK ÖLÜMLERİ AÇIKLAMASI
Manşet Haber 22.09.2016 13:37:03 0

VALİLİKTEN BALIK ÖLÜMLERİ AÇIKLAMASI

VALİLİKTEN BALIK ÖLÜMLERİ AÇIKLAMASI

Adana’nın Karataş İlçesi’nde Seyhan Nehri’nin Akdenize döküldüğü alanda yaşanan balık ölümleri ile ilgili Valilik açıklama yaptı.
Adana Valiliği’nden bu konuda yapılan yazılı açıklama şöyle:
“19.09.2016 tarihinde İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne toplu balık ölümleri ile ilgili gelen ihbar üzerine, Adana ili Karataş İlçesi Tabaklar mahallesi mevkiinde bulunan Seyhan nehrinin Akdeniz’e döküldüğü noktada.
İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğünde görevli personellerce yapılan incelemede: ölen balıkların 100-300 gr arası kefal balığı türü olduğu ve ölen balıkların genelde sahile vurarak koktuğu görülmüştür. Balık ölümlerinin neden kaynaklandığını tespit etmek amacıyla olay yerinden balık ve su numuneleri alınarak konu ile ilgili laboratuvarlara analiz için gönderilmiştir.
KOKSİDİYOZ HASTALIĞI
Adana Veteriner Kontrol Enstitüsü Müdürlüğünce yapılan ilk analiz sonuçlarına göre; Toksikolojik muayenede, numuneler 49 parametre yönünden araştırılmış ancak herhangi bir toksin tespit edilmemiştir. Parazitolojik muayenede, balıklarda bağırsak sistemlerinde yoğun deformasyonlara sebep olan koksidiyoz hastalığı tespit edilmiştir.
İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekiplerince yapılan araştırmalarda: bazı çevresel faktörlerin etkisiyle su yüzeyinde fazla miktarda besin maddesi üretimi durumunda, bazen alg (besin içeriği yüksek su yosunları) patlaması denilen alglerin aşırı gelişmeleri gibi durumlarda yaşanabileceği ve aşırı alg patlaması nedeniyle suyun rengi, kokusu ve ekolojik dengesinin bozulabileceği bildirilmektedir.
BALIKLARIN ÖLÜM NEDENİ
Normalden farklı olarak gelişen ve aşırı üreyen algler ise bazı deniz canlıları için toksik etki yaparak bu tür canlıların toplu ölümüne yol açabilmektedir.
Ayrıca kefal türü balıkların büyük kümeler halinde hareket etmeleri ve genellikle suyun yüzeyinde beslenmelerinden dolayı bu aşırı alg üremesi sonucu oluşan algleri fazlaca tüketip bağırsak sisteminde hasarların oluşabileceği düşünülmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
A D A N A V A L İ L İ Ğ İ”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°