VALİLİKTEN ESNAF KEPENK KAPATMA HABERİNE AÇIKLAMA GELDİ
Manşet Haber 8.10.2019 18:42:49 0

VALİLİKTEN ESNAF KEPENK KAPATMA HABERİNE AÇIKLAMA GELDİ

VALİLİKTEN ESNAF KEPENK KAPATMA HABERİNE AÇIKLAMA GELDİ






Adana
Valiliği Adana ESOB Başkanı Nihat Sözütek’in son 10 yıl içerisinde Adana’da
yaklaşık 25 bin esnafın kepenk kapattığı, bu durumun küçük esnafın içinde
bulunduğu kara tablonun en net göstergesi olduğuna ilişkin açıklamasına “Son 10
yılda 22 bin 951 esnaf ve sanatkar işletmesini kapatırken, 51 bin 765 esnaf ve
sanatkat işletmesinin faaliyete geçtiği tesbit edilmiştir” ifadeleri ile yanıt
geldi.





Adana Valiliği İl Basın Ve Halkla
İlişkiler Müdürlüğü’nden bu konuda yapılan açıklama şöyle:





“BASIN BÜLTENİ





Bazı basın yayın
organlarında yer alan “Son 10 yılda Adana'da 25 Bin Esnaf Kepenk Kapattı'
başlıklı haberle ilgili olarak aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç
duyulmuştur.





Konu ile ilgili
olarak son on yıl içerisinde Adana’da açılan ve kapanan esnaf ve sanatkâr işletmelerini
gösterir sayısal veriler değerlendirilmiş olup, 22.951 esnaf ve sanatkâr
işletmesi kapanırken aynı süreç içerisinde iki katından fazlasına denk gelen 51.765
esnaf ve sanatkâr işletmesinin faaliyete geçtiği tespit edilmiştir.





Kamuoyuna saygı
ile duyurulur.”





Adana
ESOB Başkanı Nihat Sözütek tarafından medya kuruluşlarına gönderilen açıklama
ile ilgili haber şöyle:






http://www.adanaulus.com/adanada-25-bin-esnaf-kepenk-kapatti/


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°