Var mısın, yok musun Selahattin Aydoğdu?
GÜNCEL 22.06.2015 17:37:22 0

Var mısın, yok musun Selahattin Aydoğdu?

Var mısın, yok musun Selahattin Aydoğdu?

Bugün çoğunluk sağlanması halinde Adana Demirspor’un kongresi yapılacak...

Bu yazıyı yazdığımız ana kadar resmi başvuruda bulunan tek kişi Sedat Sözlü’ydü...

Başka aday çıkar mı, kongre salonunda göreceğiz...

Sevgili Murat Berhun, Adana Demirspor’un başkan adayı Sedat Sözlü’nün geçmişinden bahsetti, bu ismin Demirspor’a zarar verebileceğini dile getirdi.

Bende başka bir konudan bahsedeyim...

Adana Demirspor yıllarca alt liglerde mücadele etti...

Şimdiye kadar bir çok isim başkanlık ve yöneticilik yaptı...

Bunun yanı sıra yine bir çok isim teknik direktörlük yaptı...

Kimileri giderken, “Adana Demirspor’a zarar vermemek için susuyorum. Demirspor’a zarar veren isimleri açıklasam Adana’da gezemezler” mealinde açıklamalarda bulundu...

En son olarak Adana Demirspor Teknik Direktörü Ünal Karaman, Play-off maçları öncesinde spor medyası ile yaptığı sohbet toplantısında elinde salladığı defteri göstererek, “Burada bazı isimler var. Bunlar Demirspor’a zarar vermek isteyen kişilerdir” mealinde bir konuşma yapmıştı...

Hatta kendisinden, play-off maçları sonrası yine bir toplantı sözü almıştık...

Peki sonra ne oldu?..

Orada konuştuğuyla kaldı, tekrar toplantı yapmadı, isimleri açıklayamadı...

Bu tür konuşmalarda kendilerine sorsanız “Adana Demirspor zarar görmesin” karşılığını veriyorlar...

Adana Demirspor daha ne kadar zarar görebilir ki?..

Süper Lig’e çıkamamak Adana Demirspor için en büyük zarar değil midir?..

Şimdi gelelim konumuza...

Hatırlarsanız bir kaç ay önce Adana Demirspor Başkanı Selahattin Aydoğdu bir tv kanalına çıkmış açıklamalarda bulunmuştu. Daha önce de aynı tv kanalında yaptığı suçlamaları tekrar dile getirmişti...

Aydoğdu demişti ki;

“Benden para isteyen gazeteciler var...”

Selahattin Aydoğdu bu konuyu iki kez tv ekranlarında dillendirdi...

Peki sonra ne oldu?..

İsimleri açıklayamadı...

Kendisine sorsanız niye açıklamıyorsunuz diye eminim ki “Adana Demirspor zarar görmesin” cevabını verecektir...

Biz de o zaman şunu söyleriz...

Bırakın bu sözleri... Eğer ortaya bir laf atıyorsanız, lafınızın arkasında durun “Mertçe” açıklayın...

Adana Demirspor zarar görecekse görsün...

Hiç olmazsa Adana Demirspor’un etrafı temizlenir, arınır...

Hiç korkmayın Adana Demirspor zarar görür diye...

Tam tersine Demirspor yarar görür. Demirspor’un etrafında bu tür kişiler varsa bir daha oralara ayak basamaz...

Yeter ki, siz çıkın “Mertçe” açıklayın, suçlamanızı ispat edin...

Madem ki, Adana Demirspor’u bu kadar çok seviyorsunuz, madem ki, Adana Demirspor’un “Zarar” görmesini istemiyorsunuz, o isimleri açıklayın ki Mavi-Lacivertli kulüp rahat bir nefes alsın... Herkes kim kimdir görsün, öğrensin...

Sizden sonra gelecek isimler de sizin gibi “Korkusuz” olsun...

O isimleri açıklayın ki, bir daha böyle insanlar Adana Demirspor’a gelecek olursa başkan ve yöneticiler o kişileri “Kovacak” cesareti bulsun...

Korkmayın sayın başkan...

Adana Demirspor zarar görmez...

Var mısınız bugün kongrede kürsüye çıkıp Adana Demirspor’a zarar vermek isteyenleri, iddia ettiğiniz gibi para isteyenleri açıklamaya?..

Tekrar aday olup olmayacağınızı bilemem...

Madem ki, gidiyorsunuz sayın başkan...

Adana Demirspor’a yapın bir iyilik sizden para isteyen o kişileri açıklayın...

Hatta bununla da yetinmeyin, gidin savcılığa suç duyurusunda bulunun...

Eğer böyle bir istek olmuşsa...

“Yokum” diyorsanız, o zaman bir özür borcunuz var...

Hiçkimseye eyvallahı olmayan bir insan, kürsüye çıkar isimleri bir bir açıklar...

Sayın başkan buradan size “Gaz” verdiğimi düşünmeyin...

Biz sormadan isimleri açıklamanız gerekirdi?..

Var mısın, yok musun Selahattin Aydoğdu?..

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°