VERGİ CENNETİ ÜLKELERİ AÇIKLANMADIĞI İÇİN OFFSHORE HESAPLAR VERGİ DIŞI!

VERGİ CENNETİ ÜLKELERİ AÇIKLANMADIĞI İÇİN OFFSHORE HESAPLAR VERGİ DIŞI!






Kıyı bankacılığı yani, offshore bankacılık  İngilizcesi (Tax Havens) olan vergi cenneti sık sık duyduğumuz kavramlardır. Vergi cennetleri, ülke dışında sağlanan fonların, ülke dışında değerlendirilmesidir. Buradaki işlemler bankacılığın sıkı yasal denetimi dışındadır. Vergileme işlemleri diğer mevduat bankacılık işlemlerine göre daha avantajlıdır. Bu nedenle de bu yerlere vergi cennetleri denilmektedir. Bu bankalarda değerlendirilen mevduatlara da offshore hesap denilmektedir. Son zamanlarda çokça yazılıp çizildiği gibi, genelde yasadışı yollardan elde edilen; rüşvet, yolsuzluk, uyuşturucu, silah ticareti ve kaçakçılık gibi yasal olmayan gelirlerin bu tür bankalarda tutulduğu bilinmektedir. Bu ülkeler açıklanmış olsaydı Isle Of Man yani son 4 yıldır iktidar ile muhalefet arasında tartışılan meşhur Man Adası belgeleri de tartışma konusu olmayacaktı!





KIYI BANKACILIĞININ KURULU OLDUĞU YERLER





Vikipedi Özgür Ansiklopedi’nin vergi cenneti maddesine göre; vergi cenneti olarak tanımlanan yerlerin en bilinenleri; ‘’Bahama Adaları, Panama, Bermuda, Liechtenstein, Cayman adaları, Bahreyn, Andorra, Guernsey, Isle of Man İngiliz Virgin Adaları, Aruba, Dublin, Malta, Singapur ve Kuzey Kıbrıs’’ olarak sayılmaktadır.





Avrupa Birliği (AB)’nin kara listeye aldığı vergi cennetleri ise; ‘’Amerikan Samoası, ABD Virjin Adaları, Cayman Adaları, Fiji, Guam, Umman, Palau, Panama, Samoa, Seyşeller,Trinidad, Tobago, Umman ve Vanuatu’dur.





AB Vergi Cennetleri Gri Listesi ise şu şekilde; Angola, Avustralya, Bosna Hersek, Botsvana, Esvatini, Ürdün, Maldivler, Fas, Moğolistan, Namibya, Saint Lucia,Tayland ve Türkiye.’’





Son olarak 31 Aralık 2020 itibariyle yapılan güncelleme ile şu ülkeler listeden çıkarılmıştır: ‘’Antigua ve Barbuda, Bahamalar, Barbados, Belize, Bermuda, Cayman Adaları, Cook Adaları, Curaçao, Ermenistan, Karadağ, İngiliz Virgin Adaları, Marshall Adaları, Nauru, Niue, Saint Kitts ve Nevis, Yeşil Burun Adaları ve Vietnam.’’





Türkiye 31 Aralık 2020'te kadar AB'nin iş birliği konusundaki tüm kriterlerini sağlayacak düzenlemeleri uygulamaya geçirmeyi taahhüt etmiştir. Bu durum özellikle otomatik bilgi değişimi sürecine ilişkin taahhütleri içermektedir. Türkiye, otomatik bilgi değişimine ilişkin mevzuat düzenlemelerini yerine getirmiş olmasına rağmen, gerekli teknik alt yapının kurulması için uğraşılmaktadır.





KIYI BANKALARI NİÇİN TERCİH EDİLİR?





Vergi Cenneti ülkelerinde kurulu olan kıyı bankalarına offshore hesap açma nedenleri genel olarak kanunsuz ve karar para olarak tabir edilen yasa dışı işlemlerden elde edilen gelirler olduğu yaygın görüş olmakla birlikte, daha anlayışla kabul edilebilir nedenler de bulunmaktadır. Bunlar;





  • Ülke yönete politik kişi ve kurumların politik tercihleri nedeniyle varlıkları,
  • Kişi ve kurumların kazanç veya varlıklarına Devletten veya aile ve yakınlardan gizlemeleri,
  • Açılmış veya açılacak davalara karşı kazanç ve servetlerini gizleme ve korumaları,
  • Gelirlerini düşük vergi veya hiç vergi vermemek şeklinde elde etmek istemeleri,
  • Bürokratik engellere takılmadan daha hızlı ve kolay işlem yapmadan yararlanmaları,
  • Daha yüksek faiz olanağından yararlanmaları,
  • Bu bankaların mevduat bankalarından daha uygun kredi olanakları sağlamaları,
  • Merkez bankalarına karşılık yatırma ve sigorta fonu primii ödememeleri,
  • Finansal bilgi paylaşımına kapalı olmaları,




Şeklide sayılmaktadır.





Yukarıda sayılan bir nebze de olsa masum görülebilecek işlerin yanında rüşvet, yolsuzluk ve kara para aklama, uyuşturucu, silah kaçakçılığı, kumar ve her türlü yasa dışı para aktarmaları da maalesef bu yerlerde yapıldığı artık gün yüzüne çıkmıştır.





KIYI BANKACILIĞI RİSKLERİ VE DÜŞÜNÜLEN ÖNLEMLER





Kıyı bankacılığının denetim zafiyet, devlet kontrolü dışında oluşu nedenleriyle birçok riskleri de bulunmaktadır. Bu riskler;





  • Denetimleri yok veya çok az olması, yöneticileri ve kurucularının niteliklerinin tartışmalı olmaları,
  • Kara para ve yasal olmayan para transferlerini kolaylaştıran yapıya sahip olmaları,
  • Sigorta kapsamında olmadıkları için devlet güvencesinde ve denetimi dışında olmaları,
  • Bankanın içinin boşaltılması veya batma riskinin olması,
  • Merkez bankaları denetimi dışında oldukları, kanuni karşılık toplayamadığı için para politikası araçlarının etkisiz olmaması,




Şeklinde sıralanabilir.





Son yıllarda bu bankalara yönelik yeni düzenlemeler de seslendirilmeye başlandı. Mahremiyet ve gizlilik konuları da gelişen teknoloji ve açık toplum gibi gelişen anlayışlar nedenleriyle eskisi kadar korunamıyor. Hesap ve işlemlerinin gizliliği konusunda özel bir üstünlüğü bulunan İsviçre Bankaları bile fazla direnemeyecekleri görülmektedir.





 





TÜRKİYE’DE KIYI BANKACILIĞI





Türkiye serbest piyasa ekonomisi uygulayan finansal işlemlerin Bankalar Kanunu, Merkez Bankası Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu, Vergi Kanunları ve Serbest Bölgeler Kanunu ve bir yığın finansal mevzuat düzenlemelerine göre yapılmaktadır. Bu yönü ile de kıyı bankacılığı uygulaması doğrudan yoktur. Ama yasaların yasakladığı bir düzenlemede yoktur. Offshore bankacılık faaliyetleri serbest bölgelerin kurulduğu yerlerde faaliyet göstermeleri mümkün olmakla birlikte; 5411 sayılı Bankalar Kanunu’nun 14’ncü maddesi ‘’sınır ötesi faaliyetler’ başlığı ile; ‘’ Türkiye’de kurulan bankaların, kıyı bankacılığı bölgeleri de dâhil olmak üzere yurt dışında şube veya temsilcilik açmaları, ortaklık kurmaları veya kurulmuş ortaklıklara katılmaları, bu Kanunda yer alan kurumsal yönetim hükümleri ile koruyucu hükümlere ve Kurulca belirlenecek esaslara uyulması kaydıyla Kurulun iznine tâbidir’’ düzenlemesi de disipline edici bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır.





Serbest Bölgeler, ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı, sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı ve fiziki olarak ülkenin gümrük alanı dışı sayıldığı için bankacılık   faaliyetleri de mevduat bankacılığı mevzuatı dışındadır. Serbest bölgelerde bulunan mallar doğal olarak paralar da henüz ithal edilmiş sayılmadıkları için milli değildirler. Vergi, gümrük ve finansal yasal düzenlemeler kapsamında Türkiye Gümrük sahası içinde sayılmamaktadırlar.





Buna göre, Ülkemizde serbest bölgelerde kıyı bankacılığı faaliyeti sayılabilecek bankaların kurulması veya şube açmaları ve bunların faaliyet alanlarına ilişkin finansal raporlama ve denetim usulleri ve faaliyetlerinin geçici veya tamamen durdurulması hususları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun kurul kararına bağlandığı için kıyı bankacılığı faaliyetleri ülkemizde nispeten denetim altına alınmıştır.





Uygulama böyle mi diyeceksiniz? Hiç zannetmiyoruz. Var olan kanun hükümleri bile uygulanmazken yukarıdaki düzenlemelerinin de Türkiye’deki diğer kanunlar gibi uygulanmadığı da bilinmektedir.





VERGİ CENNETİ GELİRLERİNDE 16 YILDAN BERİ VERGİ ALNAMIYORİ





5520 sayılı Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu 21.06.2006 tarih ve 26205 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 01.01.2006 tarihinde yürürlüğe girdi. Kanunun 30/7’nci maddesi ile getirilen ‘’Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle (700 Sayılı KHK'nın 173 üncü maddesiyle değişen ibare; Yürürlük:09.07.2018) Cumhurbaşkanınca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın % 30 oranında vergi kesintisi yapılır.’’ Düzenlemesi de aynı tarihte yürürlüğe girmiş oldu.





Aradan tam 16 yıl geçti 17’nci yılına girdik. Vergi cenneti olarak bilinen bu ülkelerde elde edilen gelirlerin yüzde 30 oranında vergilendirilmeleri için Bu ülkelerin adları açıklanması gerekmektedir. Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi yürürlüğe girmeden Bakanlar Kurulu tarafından şimdi ise Cumhurbaşkanı tarafından Cumhurbaşkanı Kararı ile açıklanması gereken bu ülke adları açıklanmadığı için bu ülkelerde elde edilen gelir veya kazançlardan alınması gereken %30 oranında vergi de alınamıyor!





Vergi cenneti ülkeleri ve buralarda kurulu kıyı bankalarındaki offshore hesaplarda değerlendirilen paralar, o ülkenin siyasileri ve onlarla iş ve kazanç birliği içinde olan iş insanlarının ve her türlü yasadışı paraların yatırıldığı yerlerdir. Ekonomik nedenlerle vergilerini ödeyemeyecek halde olan esnaf tüccar yüksek vergilerini ödemekte zorlandığı bu ekonomik koşullarda Vergi Cenneti ülkelerinin adlarının açıklanmaması nedeniyle gelirlerinin vergi dışı kalması suretiyle Devlet çok önemli bir gelirden yoksun kalmaktadır.





Sabri Arpaç





sabriarpacymm@gmail.com



Sabri ARPAÇ

5.06.2022 14:14:57

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI