VETERİNERLERDEN KUDUZ UYARISI
Manşet Haber 21.09.2016 15:11:09 0

VETERİNERLERDEN KUDUZ UYARISI

VETERİNERLERDEN KUDUZ UYARISI

Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, Seyhan İlçesinde 2 kişinin kuduz olan bir köpek tarafından ısırılması, Osmaniye’de yaşanan kuduz vakalarından sonra uyarılarda bulundu.
Adana’nın Seyhan ilçesi Zeytinli Mahallesinde kuduz olan bir köpek tarafından iki kişinin ısırıldığını ve bu kişilerin tedavi altına alındığını bildiren Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, Osmaniye’de ve Adana’da kuduz çıkması sonucunda bir panik havası oluştuğuna dikkat çekerek yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Kuduz hastalığı tüm sıcakkanlı hayvanlara ve insanlara kan yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Yani salyasında virüs bulunan bir hayvan tarafından ısırılma ya da salyanın açık yaraya teması yoluyla bulaşır. Solunumla, hasta hayvana temasla, sindirim yoluyla bulaşma söz konusu değildir. Ayrıca da; ısırılma yoluyla bulaşma olması için hayvanın salyasında virüs bulunmalıdır. Salyasında virüs bulunan hayvanlar en geç 10 gün içinde ölürler. Isırma tarihinden 10 gün geçtikten sonra ölmeyen hayvanın ısırdığı şahsa kuduz bulaşmamış demektir. Bir ısırılma anında vatandaşlarımız yara yerini bol ılık sabunlu suyla yıkayıp en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalı ve bağlı bulunduğu İlçe gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne bilgi vermelidir.
AŞILAMA YAPILIYOR
Veteriner Hekimlerimiz konuya hakim ve hastalığı önlemek için ellerinden geleni yapmaktadırlar. İlimizde 2015 yılında 13.193 kedi ve köpek kuduza karşı aşılanmış. 2016 yılında 7.951 hayvan aşılanmış ve aşılamalar devam etmektedir.
Bir konuda halkımızı özellikle uyarmak istiyorum. Kuduz haberlerinin basına yansıması beraberinde bir hayvan korkusu ve düşmanlığı getirebilir. Sokakta gördüğümüz her hayvan kuduz değil, sokak hayvanları belediyelerce aşılanıp küpelenerek tekrar bulundukları yere bırakılmaktadır. Evlerinde de hayvan besleyen hayvan dostları, hayvanlarını aşılatıp sevmeye devam etsinler.”


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°