Yalancının mumu yatsıya kadar!
SON DAKİKA 20.08.2012 03:06:33 0

Yalancının mumu yatsıya kadar!

Yalancının mumu yatsıya kadar!

Adana'da 532,63577 Y-MF3 puanıyla Türkiye 652'ncisi olduğunu iddia edip tercih ettiği tıp fakültelerinden birine yerleştirilmemesine tepki gösteren Edip Şişman, ÖSYM'nin yaptığı açıklamanın ardından LYS sonuçlarında oynama yaptığını itiraf etti. Sınavdan düşük puan alınca, kendisinin tıp fakültesini kazanacağına kesin gözüyle bakan ailesi, öğretmenleri ve arkadaşlarının baskısı nedeniyle bu yola başvurduğunu belirten Şişman, 'Şu anda psikolojim çok bozuk. Başta ailemden, ÖSYM'den ve medyadan özür diliyorum. Yaptığımdan dolayı çok pişmanım. Herkes beni affetsin' dedi.

Abbas Sıdıka Çalık Anadolu Lisesi'ni geçen yıl bitiren 19 yaşındaki Edip Şişman, dün devam ettiği dershanede basın açıklaması yaparak, Y-MF3 puan türünde Türkiye 652'ncisi olduğunu öne sürüp, buna rağmen tercih ettiği 4 tıp fakültesinin hiçbirine yerleştirilemediğini ve ÖSYM'nin yanlışlık yaptığını öne sürdü. Şişman, 'Sonucu görünce dondum kaldım, nutkum tutuldu. Bu sıralama ile ilk tercihim İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne girmem kesindi' dedi. Dershane yöneticilerinin 'Çok başarılı, çalışkan bir öğrenci' dediği ve hatta yerleştirme sonuçları açıklanmadan önce de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni kazandığı ile ilgili pankart bile hazırlattığı Şişman ile ilgili haberlerin internet sitelerinde yayınlanmasının ardından ÖSYM açıklama yaparak Şişman'ın LYS sonuçlarının sahte olduğunu, gerçekte Türkiye 652'ncisi değil, Y-MF3 puan türünde 308,63577 puanla 114 bin 76'ncı olduğu belirtildi.

O ÖĞRENCİ SONUÇLARLA OYNADIĞINI İTİRAF ETTİ
ÖSYM'nin bu açıklamasının ardından Şişman, LYS sonuçlarında oynama yaptığını itiraf etti. Dershane müdürü Ziya Dallı ile birlikte bugün yeniden basın önüne çıkan Şişman, yaptığının çok büyük bir hata olduğunu, bu yüzden psikolojisinin çok bozulduğunu, kimsenin yüzüne bakamadığını söyledi.
Kendisinin başarılı bir öğrenci olduğunu, herkesin kendisinden tıp fakültesini kazanacağına kesin gözüyle baktığını belirten Şişman, aile, öğretmen ve arkadaş baskısıyla girdiği sınavda heyecanlandığını ve sınav anında bildiklerini unuttuğunu söyledi.

'BASKI NEDENİYLE YALAN SÖYLEDİM'
Şişman, 'Sınavda başarılı olamadığımı kimseye söylemedim. Çünkü herkesin benden tıp beklentisi vardı. LYS sonuçlarında bilgisayar üzerinde oynama yaptım. Herkese Türkiye 652'ncisi olduğumu söyledim. Yalanın dozu iyice kaçınca işin içinden çıkamadım. Yerleştirme sonuçları da açıklanınca herkes merakla hangi tıp fakültesini kazandığımı sormaya başladı. Ben de üzerimdeki baskı nedeniyle ÖSYM'nin yanlışlığı yüzünden yerleşemediğim yalanına başvurdum. Gelecek tepkilerden çok korkuyordum. Psikolojik bunalımdaydım. Herkes benim tıp fakültesini kazanacağımı bekliyordu. Bu baskıyı kaldıramadım. Yaptığım bu büyük hatadan dolayı özellikle başta ailemden, çevremdeki insanlardan, ÖSYM'den, medyadan ve herkesten özür diliyorum' diye konuştu.

'KEŞKE DOĞRULARI SÖYLESEYDİM'
'Keşke doğruları söyleseydim' diyerek pişmanlığını dile getiren Şişman, 'Olayların bu boyuta geleceğini hiç tahmin etmiyordum. Çok üzgünüm, pişmanım, konuşacak halim yok. Keşke gerçekleri söyleseydim de bu durumlara düşmeseydim' dedi. Ek kontenjan şansı tanınması halinde tercih yapıp yapmayacağı konusunda henüz bir karar vermediğini de belirten Şişman, 'Ek kontenjan için başvurup başvurmayacağıma, önümüzdeki yıl tekrar sınava girip girmeyeceğime şu anda bir karar vermiş değilim. Şu anda yaptığım hatanın bedelini ödüyorum. Psikolojim sıfır' dedi.

DERSHANE MÜDÜRÜ: 'BEN DE ÖZÜR DİLİYORUM'
Dershane Müdürü Ziya Dallı da, üzerine düşen yanlışlıktan dolayı herkesten özür diledi. Halen olayın şaşkınlığı içinde olduğunu söyleyen Dallı, 'Öğrencimiz takdir edilecek, çalışkan, sevilen bir öğrenci. Ancak, sınav stresi nedeniyle başarısız olunca böyle bir yalana başvurmuş. Keşke doğruları söyleseydi. Gerçekleri kabul etmesi gerekiyordu' dedi.(GAZETE HABERTÜRK)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°