Yargı Baskı ve Tehdit Altında
Manşet Haber 26.04.2015 14:34:29 0

Yargı Baskı ve Tehdit Altında

Yargı Baskı ve Tehdit Altında

Adana Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, ülkemizde son yaşanan  hukuki gelişmeleri değerlendirdi, “Yargı an itibarıyle çok geci bir baskı ve tehdit altında” dedi.

Çıtırık yazılı açıklamasında şöyle dedi:

“İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi, kamuoyunda 14 Aralık soruşturması olarak bilinen dosyada tutuklu bulunan 75 polis ve Samanyolu TV yöneticisi Hidayet Karaca hakkında tahliye kararı verdi. Ancak İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği ise Asliye Ceza Hakimliği’nin yetkisiz olduğu gerekçesiyle verilen tahliye kararlarının geçersiz olduğunu karara bağladı.

Dün gece (25.04.2015) saat 23.00 den itibaren İstanbul Çağlayan Adliyesinde yaşanan hukuki skandalları ibretle takip ediyoruz.

Kuvvetler ayrılığı ilkesini yok sayan anayasal güvenceye sahip yargı kararlarının idarece uygulanmamasını hukuki açıdan bir skandal olarak değerlendirmekteyiz.

Hakimlik teminatına ve yargı kararlarına herkesin saygılı olması yasal ve anayasal bir zorunluluktur. TC Anyasasının 138. Maddesinde tanımlanan ilkelere herkesin uyması gerekir. Yargı an itibariyle çok feci bir baskı ve tehdit altındadır. Temel yasalarda torba yasalar içerisine sıkıştırılmış bir kaç maddelik değişikliklerin hukuk sistemine verdiği zararlar yaşanan bu olaylarla bir kez daha açığa çıkmıştır.Tabii yargıçlık ilkesi ile uyuşmayan ve Ceza Yargılama sistemimizle uyumlu olmayan Özel Yetkili Sulh Ceza Hakimlikleri derhal kapatılmalıdır.Temel ceza hukuku ve ceza yargılama hukukuna ilişkin olaya ve kişiye özgü düzenleme ve değişikliklere bir an önce son verilmeli, temel ve evrensel hukuk ilkelerine uygun yasal düzenlemeler esas alınmalıdır. Yargının güvenilirliği ve prestijini zedeleyen bu idari müdahelenin sonlanarak yargı kararları uygulanmalı ve dün geceden beri hukuki hiçbir gerekçesi olmadan hürriyetleri tahdit edilen insanlar derhal salıverilmelidir. Adana Barosu olarak konunun yakın takipçisi olacağız”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°