‘YAŞAMAK BİZE KALANDIR HÂLÂ’ KİTABINA İMZA GÜNÜ
Manşet Haber 1.12.2021 22:29:31 0

‘YAŞAMAK BİZE KALANDIR HÂLÂ’ KİTABINA İMZA GÜNÜ

‘YAŞAMAK BİZE KALANDIR HÂLÂ’ KİTABINA İMZA GÜNÜ






Gazeteci Başar Şeker’in korona günlerinde kaleme aldığı yazılarından oluşan ‘Yaşamak Bize Kalandır Hâlâ’ adlı kitabı için ilk imza günü etkinliği, eserin yayıncısı Karahan Kitabevi’nin İnönü Parkı yanındaki merkezinde düzenlendi. Tüm dünya gibi Türkiye’nin de eve kapandığı hüzünlü korona günlerinde kaleme aldığı kitabında umudu, sevgiyi, aşkı işleyen Başar Şeker, kitabını Adanalılar için27 Kasım Cumartesi günü imzaladı.





Karahan Kitabevi etiketiyle raflardaki yerini alan ‘Yaşamak Bize Kalandır Hâlâ’, korona günlerinde yaşadığımız hüznün umutla harmanlanarak bir araya geldiği deneme türündeki yirmi dört yazıdan oluşuyor. Özellikle hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamalarının olduğu içe dönük günlerimizde kaleme alınan bu yazılara, Türk ve dünya şairlerinin şiirlerinden alıntılar da eşlik ediyor. Kapak resminin Adanalı ressam Sevinç Kökenler’e ait olduğu kitaba, Çukurova Üniversitesi Türk Dili Öğretim Görevlisi Neşe Apaydın da kaleme aldığı önsözle katkıda bulundu. Başar Şeker’in ‘Yaşamak Bize Kalandır Hâlâ’ adlı eseri; D&R, Kitapyurdu, İdefix başta olmak üzere kitap satılan tüm internet siteleri ve kitabevlerinden edinilebiliyor.





 ‘Yaşamak Bize Kalandır Hâlâ’ kitabının imza gününe kapak resminin ressamı Sevinç Kökenler, kitabın önsöz yazarı Neşe Apaydın başta olmak üzere Çukurova Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nejat Erk, Prof. Dr. Mustafa Apaydın, Prof. Dr. Çetin Derdiyok, Mazlum Boru Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Mangtay, Portakal Çiçeği Karnavalı Koordinatörü İlhami Günsel, Girişimcilik Ekosistemi Derneği Başkanı Esra Özden, siyasetçi Bekir Sıtkı Özer, gazeteciler Mehmet Uluğtürkan, Murat Yıldız ve çok sayıda kişi katıldı.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°