“Yaşananlar, Sebep Değil Sonuçtur”
Manşet Haber 27.03.2016 22:34:42 0

“Yaşananlar, Sebep Değil Sonuçtur”

“Yaşananlar, Sebep Değil Sonuçtur”

iskad_elifTBMM Başkanlık Divanı Üyesi CHP Adana Milletvekili Av. Elif Doğan Türkmen, Karaman’da yaşanan çocuk tacizlerinin, insanlığın soğukkanlılığını yitirmesine yol açan bir olay olduğunu belirterek, “AKP zihniyeti; gericiliği, yobazlığı, kadın ve çocuk tecavüzlerini meşrulaştırdı. O nedenle yaşananlar, sebep değil, sonuçtur” dedi.

iskad_elif (1)Adana İş Kadınları Derneği (İŞKAD) Genel Kurulu’nda konuşan Elif Doğan Türkmen, Karaman’da Ensar Vakfına ait yurtta kalan çok sayıda erkek öğrencinin bir öğretmen tarafından uzun süre ve devamlılık içeren bir biçimde cinsel istismara uğradığına dikkat çekti.

ÇOCUKLAR DEĞİL, VAKIF KORUNUYOR

Söz konusu olayın doğal olarak Ensar Vakfı ile ilişkilendirilmesinin AKP ve başta Aileden Sorumlu Bakan olmak üzere yetkilileri rahatsız ettiğini, adeta çocukların değil vakfın koruma altına alındığını ifade eden Türkmen şunları söyledi:

iskad_elif (2)Devri iktidarı boyunca, başta eğitim kadroları olmak üzere devleti yönetecek tüm kadroları liyakat esasına göre değil de dindarlık! esasına göre, din eksenli değerlendirmesi AKP’nin bugün gelinen noktada sorumlu tutulmasının tek nedenidir. AKP’nin daimi olarak din eksenli ülke yönetimi sonucunda böyle bir vakıfta meydana gelen cinsel istismarın da din eksenli değerlendirilmesi bir sonuçtur. Bu sonucu hazırlayan AKP’nin bizzat kendisidir. Yaşananlar; yetiştirmeyi düşündükleri dindar! kindar nesillerin çocuklara ve kadınlara yaşamı nasıl zehir ettiğinin acı örneklerinden biridir.

RÜZGAR EKEN AKP, BUGÜN FIRTINA BİÇİYOR

İşe alınacak kişilerde bile yalnızca dini niteliklere göre değerlendirme yapan AKP, bugün suç işleyen öğretmenin bu niteliğinin ön plana çıkmasından rahatsız olmamalıdır. Rüzgar eken AKP, şimdi fırtına biçiyor. ‘Ülkeyi yönetmek, dindar nesil yetiştirmekle eş değerdir’  diyen anlayış, bugün yaşananların sebep değil, sonuç olduğunu görmelidir. Tıpkı ülkemizde yaşanan terör olaylarında olduğu gibi”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°