YAZ SICAĞINDA ARTIŞA GEÇEN 5 HASTALIK
Manşet Haber 3.08.2020 09:55:14 0

YAZ SICAĞINDA ARTIŞA GEÇEN 5 HASTALIK

YAZ SICAĞINDA ARTIŞA GEÇEN 5 HASTALIK






Covid-19 pandemisi sınırlamalarının kalkmasının ardından, sosyal mesafe başta olmak üzere diğer korunma yöntemlerine dikkat ederek yaz mevsiminin tüm güzelliklerini doyasıya yaşamaya çalışıyoruz. Ancak sıcak havalarda güneşli günlerin keyfini çıkarırken mutlaka uymamız gereken bazı kurallar var ki bunları ihmal ettiğimizde güneş çarpması gibi önemli sağlık problemleri gelişebiliyor ve kronik hastalıklar kötüleşebiliyor. Acıbadem Taksim Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja sıcak havalarda özellikle 3 korunma yönteminin yaşamsal önem taşıdığını belirterek, “Yaz mevsimini sağlıklı geçirmek için yoğun güneş ışığından kaçınmak, bol su içmek ve dinlenmeyi ihmal etmemek şart” diyor. Acıbadem Taksim Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja yaz mevsiminde görülme sıklığında artış yaşanan 5 hastalığı ve almamız gereken önlemleri anlattı, önemli uyarılarda bulundu.





GÜNEŞ ÇARPMASI





“Güneş çarpması; güneşte birkaç saat kaldıktan sonra; bulantı, kusma, bilinç değişikliği ve ateşle kendini gösteriyor. Tablo ilerlerse bilinç kaybıyla birlikte ciddi bir sağlık sorunu haline gelebiliyor” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja sözlerine şöyle devam ediyor: “Hafif durumda ılık suyla banyo ve bol sıvı tüketimi yeterli iken bu bulguları daha yoğun yaşayan hastalarda hastane ortamında damardan tedaviyle müdahale gerekebiliyor.”





Nasıl korunmalı?





  • Dışarıya çıkmadan30 dakika önce cildinize yüksek koruma faktörlü güneş kremi sürün.
  • Günde en az 2 litre su içmeyi asla ihmal etmeyin.
  • Güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 10:00-16.00 saatleri arasında mümkünse dışarıya çıkmayın, çıkma zorundaysanız mutlaka gözlük ve şapka kullanın.
  • Açık renkli, hafif ve bol giysiler kullanın.




İDRAR YOLU ENFEKSİYONU





Yaz aylarında kadınlarda sıkça görülen idrar yolu enfeksiyonları genellikle uygun koşulları barındırmayan havuzlardan kaynaklanıyor. Sık idrara çıkma, kaşıntı ve akıntı gibi durumlarda, yaz keyfinin kaçmaması için gecikmeden doktora başvurmak gerekiyor. Çünkü tedavide geç kalındığında daha uzun süreli ve daha yoğun tedaviler gerektirir.





Nasıl korunmalı?





  • Klorlamanın ve su değişiminin yeterli olmadığı havuzları tercih etmeyin.
  • Bol bol su içmeyi alışkanlık haline getirin.
  • İdrarınızı tutmamaya çalışın.
  • Pamuklu iç çamaşırı giyin.
  • Sıkı ve vücuda oturan kıyafetlerden kaçının.
  • Genital bölge temizliğinde sabun kullanmayın.
  • Tuvalet sonrası temizliği önden arkaya doğru yapın.




İSHALLER





Hava sıcaklığının artmasıyla birlikte mikropların üremeleri ve gıdaların bozulmaları kolaylaşıyor. Bozulmuş ve kirlenmiş, üzerlerine mikrop bulaşmış besin ya da suların tüketimi sonrasında karın ağrısı ve yüksek ateşle seyreden ishal başlayabiliyor. “Yaz ishalleri çoğu zaman kendiliğinden 1-2 günde düzeliyor, ancak sürenin uzaması ve sıvı kaybının artması durumunda tedavi amacıyla hastaneye başvurmak gerekiyor” uyarısında bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja, “Aksi halde elektrolit bozuklukları ve böbrek rahatsızlıkları ile karşı karşıya kalabiliriz” diyor.





Nasıl korunmalı?





  • Dışarıda yemek yememeye çalışın.
  • Soğuk dolaplarda saklanan ürünleri tercih edin.
  • Sebze ve meyveleri çok iyi yıkayın.
  • Sık el yıkamaya dikkat edin.
  • İyice pişirilmiş gıdalar tüketin.




GÖZ ENFEKSİYONU





Havuz suyunu dezenfekte etmek için kullanılan maddeler gözde alerji ve tahrişlere neden olabiliyor. Tam aksine bu maddelerin az kullanımı ise çeşitli göz enfeksiyonlarına davetiye çıkarabiliyor. Gözlerde sulanma, kızarıklık, kaşıntı, yanma ve şişlik varsa göz hekimine muayene olup, göz damlalarına başlamak gerekiyor. Bu belirtiler varsa hem başkasına bulaştırmamak hem de enfeksiyon ya da alerjinin artmaması için tedavi olmadan havuza girmemek gerekiyor.





Nasıl korunmalı?





  • Havuza lensle girmemeye özen gösterin.
  • Yüzücü gözlüğü kullanmayı ihmal etmeyin.




DIŞ KULAK YOLU ENFEKSİYONU





Kulak ağrısı, akıntısı veya kızarıklığıyla kendini gösteren dış kulak yolu enfeksiyonu nemli ve sıcak ortamları seviyor. Bu yüzden yaz mevsiminde sık suya girmek bile tek başına dış kulak yolu enfeksiyonlarının artışına sebep olabiliyor.





Nasıl korunmalı?





  • Özellikle enfeksiyona eğiliminiz varsa mutlaka kulak tıkacı kullanın.
  • Hijyeninden emin olmadığınız sularda yüzmeyin.
  • Kulağınızı pamuklu çubuk gibi nesnelerle temizlemeyin, kaşımayın.
  • Kulaklarınızın kuru kalması çok önemli. Banyo veya yüzmenin ardından nemli kalan kulakların dış kısmını bir havlu veya bez yardımıyla kurulayın. Dilerseniz saç kurutma makinesini en düşük ayara getirip, 30 santim uzaktan da kulağınızı kurutabilirsiniz.
  • Duş alırken kulağınıza mümkün olduğunca su kaçmamasına dikkat edin.




Kronik hastalıklara dikkat!





Aşırı sıcaklar kronik hastalığı olan bireyleri olumsuz yönde etkiliyor. Isı düşürücü bir mekanizma olan terlemeyle birlikte sıvı kaybının fazla olduğu durumlarda; özellikle diyabet, kalp ve böbrek hastalıkları kötüleşebiliyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja damar yapısı daha hassas olan bu hastaların ani ve büyük değişimlere ayak uydurmakta zorluk çekebileceklerini hatırlatarak, “Bu durum da hipertansiyon, vücutta sıvı kaybı, kalp ritim bozukluğu ve böbrek yetmezliği gibi sorunlara davetiye çıkarabiliyor. Her gün 2-3 litre sıvı alımı, dinlenmek ve yoğun güneşe maruz kalmaktan kaçınmak en basit ve etkili önlemleri oluşturuyor” diyor.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°