Yemekçiler de üniversite kuruyor
Manşet Haber 17.11.2012 02:08:13 0

Yemekçiler de üniversite kuruyor

Yemekçiler de üniversite kuruyor

Adana(Ulus)- Yemek Sanayicileri Derneği 2013-2014 akademik eğitim döneminde Meslek Yüksek Okullarından başlamak üzere YESİDEF Üniversitesini kuracaklarını açıkladı

Hazır yemek sanayi sektörünün çatı kuruluşu olan YESİDEF, Kasım Ayı toplantısını Adana Yemek Sanayicileri Derneği ev sahipliğinde Adana’da Ticaret Odası sosyal Tesislerinde yaptı.

Her ay farklı bir ilde yapılan genişletilmiş yönetim kurulu toplantısı için Adana’ya gelen dernek başkanları Adana ‘da nostaljik bir kahvaltının ardından Tarım Fuarını, daha sonra da kuzey Adana’yı gezdiler.

Federasyon Başkanı Hüseyin Bozdağ, özetle şunları söyledi.

“Yaklaşık 400 bin kişiye istihdam olanağı sağlayan yemek üretimi sanayinin sektörel kuruluşu olan YESİDEF, Türkiye ekonomisine çok önemli bir katkı sağladığı gibi sosyal sorumluluk projeleriyle de ülkemiz sosyal yaşamına müdahil olmaktadır.

22 milyon insana hizmet vermeyi hedefleyen federasyonumuz üyesi derneklere bağlı firmalar, AB standartlarında üretim yaptıkları gibi Federasyon olarak da biz tüm üretici firmaları denetlemeyi görev olarak kabul ediyoruz.

Şu anda 22 ilde örgütlüyüz, ancak 81 ilde örgütlenmeyi hedef olarak önümüze koyduk.

Uzun zamandır gündemimizde olan Türkiye’nin gıda konusunda ilk tematik üniversitesini açma kararını Adana toplantısında almış olmamız, bu toplantıyı daha anlamlı hale getirdi.

2013-14 akademik eğitim döneminde Meslek Yüksek Okullarından başlamak üzere YESİDEF ÜNİVERSİTESİ ni halkımızın hizmetine sunacağız.

Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığının başlattığı “okullara süt kampanyasını” desteklediğimiz gibi yeni bir projeyle,”süt yetmez, çocuklarımıza yemek de verelim” diyoruz.”

Adana Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Levent Duyuler Adana ve sektörün sorunları hakkında bilgi verdi.  32 sektör temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıya Adana Gıda yem şube Müdür vekili Metin Toprak, üniversiteden akademisyenler katıldı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°