YENİ BİR ANLATI (MI) GEREK?
Manşet Haber 25.09.2020 09:10:37 0

YENİ BİR ANLATI (MI) GEREK?

YENİ BİR ANLATI (MI) GEREK?

Sıcaklık kırk derece. Nem yüzde seksen. Efektif ya da hissedilen sıcaklık 50-55derece.

Adana’dan değil yer küreden söz ediyorum. Yer küre, okyanusta dümeni kırılmış gemi misali yol alıyor. Karaya oturması iyi olasılık. Ya kayalıklara çarpıpta darmadağın olursa? Olur demiyorum, olursa diyorum.

Günümüz dünyasında küresel sorunlara küresel çözümler gerekiyor. İklim değişikliği, göçmen sorunu, nükleer savaş tehdidi, ekonomik ve toplumsal eşitsizlik, terörizm, vb. sorunlar çözüm bekliyor.

Bizler günlük uğraşlarımızla; geçim derdimizle, vb. didinirken dünyanın, insanlığın geleceği ne olacak sorusuna net bir yanıt veremiyoruz. Fakat tarihkendi özgün mekanizmalarıyla akışını sürdürüyor, bizi beklemeye, bizim öznel irademizi yansıtmamıza tahammülü ve sabrı yok.

İnsanlar sayıya, denkleme, vb. bakmazlar, anlatılar üzerinde düşünür. Anlatılar etkiler onları. Bu nedenle her insanın, her grubun ve her halkın öyküleri ve mitleri vardır.

  1. yüzyılda üç büyük anlatı; liberal, faşist ve sosyalist ideolojiler formüle edildi.


1900 lerin başında liberal düşünce hakim oldu dünyaya.Daha çok özgürlük, daha çok insan hakları, herkese oy hakkı, serbest piyasada fikirler ve mallar özgürce dolaşmalıydı. Ancak bunları kendi ülkeleri için istiyor, dünyanın geri kalanını görmezden geliyorlardı.

Liberalizm, 1914 te, savaşların anası denilen birinci dünya savaşı,1939 da faşizm ve ikinci dünya savaşı ile iki büyük darbe yedi ve yerle bir oldu.Dünya pazarlarından en büyük payı kapmaya çalışan kapitalistler yer küreyi ateşe verdiler.

Tam toparlanıyor derken, 1950-1970li yıllardaulusal bağımsızlık ve sosyalizmrüzgarları esiyordu. Güney Amerika’dan Fidel Castro ve Che Guevara, Güneydoğu Asya’dan HoChiMinh“Bir, iki, üç, daha fazla Vietnam!” talepleri fırtınalar koparıyordu dünyada.

1990 larda ise Sovyetler Birliği dağılınca liberalizm tekrar sahne aldı ve bugüne kadar getirdi. Ancak bugün dünya halklarına güven vermiyor. İnsanlar inancını yitirdi.

Velhasıl, 20. Yüzyılın anlatıları bitti.Bu anlatıların öznesinde insan vardı ve heyecan veriyordu.İnsanlar üretimden gelen gücünü önemsiyor ve bu gücünü siyasal arenada da göstermek istiyordu.

Halk kitleleri, sömürüye karşı ayaklanıp ekonomideki hayati rollerini siyasi güce dönüştürmeye çabalamıştı. Ancak bugün işlevsiz kalma korkusu taşıyor.

Trump, Putin, vb. ikinci sınıf aktörlerin yükselişi neyin göstergesi?

Bu liderlerin tek derdi kendi ülkeleri. Dünyanın geri kalanı umurlarında bile değil. Bedelini ödemeden Trump’a merhaba bile diyemezsiniz. 100 milyar dolarlık silah alırsanız öpülmeyi hak edersiniz.

Rusya' da Putin, Baltık Denizi'nden Kafkaslara uzanan Ortodoksluğa sarılmış otokrat bir hükümetle Rus milliyetçiliği eşliğinde eski çarlık rejimini diriltmeye uğraşıyor.

Yükselen süpergüç Çin ise, ülkesinde otokrat ve baskıcı, dünyanın geri kalanına karşı çok daha liberal bir yaklaşım sergiliyor.

Küresel sorunlar; eşitsizlik, iklim değişikliği terörizm, veri denetimi, vb. konularda ne yapmalıyız?

İnsanlığın geleceği için büyük tehdit oluşturan bu tür küresel sorunların açtığı dertler nasıl çözülecek?

Şimdiden en zengin yüzde bir lik grup dünya servetinin yarısını elinde tutuyor. Daha da kötüsü, en zengin yüz kişinin servetinin en yoksul dört milyar insanın toplam servetinden çok olması.

Veriye hükmeden Google, Facebook, vb. firmalar geleceğimize de hükmedecekler. Bunu önlemek için devletler, verilerin kamuya açılmasını şart koşabilirler. Bu durumda büyük şirketlerin gücünü dizginleyebilirsiniz ama bu sefer de ülkeleri yöneten siyasilerin kucağına düşersek ne olur?

Göçmen sorunu nasıl çözümlenecek?

İnsanların oylarını sandıklar değil, ayakları ele veriyor. Bütün dünya Müslümanları, Hristiyan bir Avrupa ülkesine kapağı atmak için ölümü göze alıyor. Avrupa kapılarını açsa Müslüman ülkelerde kaç kişi kalır?

Fiziksel ve zihinsel alanın dışında insanları avantajlı kılacak üçüncü bir faaliyet alanı var mı?

İnsanlar fiziksel ve zihinsel olmak üzere iki tür beceriye sahipler. Geçmişte makinalar insanlara doğrudan fiziksel becerilerde rakipti. Ancak insanlar makinelere karşı muazzam zihinsel avantajlarını koruyorlardı.

Fakat yapay zeka artık bu becerilerin pek çoğunda gitgide insanları aşacak bir seviyeye geliyor. Bilişim teknolojileriyle biyoteknolojinin yarattığı ikili devrim, bizi türümüzün şimdiye dek karşı karşıya kalmadığı büyüklükte zorluklarla yüzleştirirse ne yapmalıyız?

Günümüzdeki yalan haber salgını karşısında ne yapabiliriz?

Lincoln der ki: 'Tüm insanları bir süre kandırabilirsiniz, birtakım insanları sürekli kandırabilirsiniz ama tüm insanları sürekli kandıramazsınız.'

Ancak bizim gibi ülkelerde hükümetler Lincoln ü boşa çıkardı. “Medyayı tekeline al, başarısızlıklarını başkalarının üzerine at, sürekli kriz çıkarıp dikkati, hayali ya da gerçekdışı mihraklar üzerine çek”.

Dünyada internet üzerinde en fazla yalan haber yayılan ülke Türkiye. Twetter AKP li trollere ait 7341 hesabı kapattı. Yerine 14000 hesabın açılmadığından emin miyiz?

Bu sorunlara milliyetçilik ve dini kurallarla yönetme hayalleri çözüm üretebilir mi?

İslamcılar 1400 yıl önce Arabistan çöllerinde kurulan sistemi diriltme peşinde.

Köktendinci Yahudiler 2500 yıl öncesi Tevrat'ta vaadedilmişsınırlara ulaşma hayalleri kuruyorlar.

İslamiyet ve Hristiyanlık, dünyayı fethetme peşinde iki evrensel din. İkisinin de misyonu, dünyayı ele geçirmek. Eğer bunlara kalırsak nükleer savaşa, çevre felaketlerine falan gerek yok.

İnsanların geçim derdi yerine kendisi gibi olmayanları aşağılayan, ötekileştiren, yok sayan, sürekli bir iç ya da dış düşman yaratan, hedef gösteren, 230 yıllık eskimiş bir ideoloji olan milliyetçilik, nasıl küresel düşünür, bilemiyorum.

Peki ne yapmalı?

Yer kürede bütünüyle yeni bir anlatı kurgulamanın vakti geldi mi? Geldiyse ne olmalı?

Yanıtı bilsem yazardım. Benim bilgi birikimim ve entelektüel altyapım bu gidişata çözüm üretmek için yetmiyor. Çözümü hep beraber üreteceğiz.

Panik yapmadan, “kıyamet geliyor” diye bağırmadan, teşhisi doğru koyup çözüme odaklanabilecekmiyiz?

25 Eylül 2020

Mahmut TEBERİK

YAZARLAR

15.1° / 9.5°